12 Haziran 2021 tarihinde yayınlanmıştır.
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki :
Cenâb-ı Hakk malı hem sevdiğine verir, hem sevmediğine verir. Sevdiğine verir, hayırda kullandırır, sevmediğine verir, şerde kullandırır, azâbı şiddetli olsun diye. Hattâ âyet-i kerîmede Cenâb-ı Hakk böyle söylüyor, "Eğer mü'min kullarımın îmânları sarsılmayacak olsaydı, kâfirlerin azâbı şiddetli olsun diye onların evlerini altından, merdivenlerini gümüşden verecekdim onlara. Fakat mü'min kullarımın îmânları sarsılacak" diyor. Yaz gününde bir soğuk su içdiğin vakitde, onun dahi hesâbı sorulacak, eğer evvelinde besmele, âhirinde hamdele etmedinse.
Cenâb-ı Hakk diyor ki, "Malı sevdiğime de sevmediğime de veririm. Sevdiğim Süleyman'dı, mülkü verdim". Çünkü zenginlik, pâdişahlık, peygamberliğe mâni değildir, velîliğe de mâni değildir, yerinde kullandığın takdirde. "Sevmediğim Firavun'a da verdim. Hem sevdiğime veririm, hem sevmediğime veririm. Fakat îmânı", iyi dinle!, "îmânı sevdiklerime veririm. Kimi seviyorsam, yaratdığım kullarımdan, sevdiğim kullarıma ihsân u inâyet buyururum".
Îmân denilen o nûr, mevhibe-i Rahmânîdir yani Allah'ın mevhibesidir. Cenâb-ı Hakk kimi sevdiyse, yaratdığı vakitde ona îmân tâcını başına vermişdir. Her kim ki Allah sevmedi, buğz etdiyse, îmân tâcını başından almışdır. Zâhirde Kur`ân-ı Kerîm'e sen sırt dönmüş zannedersin, hayır, Allah senden yüz çevirmişdir, Kur`ân senden yüz çevirmişdir. Zâhirde sen Peygamber'den yüz çevirdim zannedersin, zannın öyledir senin, aslında Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem senden yüz çevirmişdir. İsmini defter-i islâmdan sildirmişdir. Her kimi severse Allah, ismini defter-i sü'adâya kaydetdirir, sâlihler defterine kaydetdirir. O zâtın ef'âl ü harekâtı Allah'ın rızâsı üzerine olur. Namâzını kılar. Riyâdan, süm'adan, ucubdan, kînden kaçınır. İffet ve ırzına sâhib olur. Beş vakit namazından gayrı Cenâb-ı Hakk'a Peygamberimizin sünneti olan namazları kılar ki bâhusûs gece namazına kalkar, gece namazına. O beş vakit namaz farzdır, mecbûrsun onu yapmaya, kulluk vazîfen senin. Fakat gece namazı, Resûlullah'a farz olan bir namaz vardır, gece namazı, sana sünnetdir, Resûlullah'a farzdır, ona teheccüd derler, oraya seni kaldırırlar. Diyor ki Bayezid-i Bestâmî, kaddese sırrahu's-sâmî Hazretleri, "A'mâl-i sâlihâtımdan en fazla bana fâide veren nısfü'l-leylde kalkıp kıldığım iki rekat namaz oldu" diyor.
Efendi Hazretlerinin başda işâret buyurduğu âyetler Sûre-i Zuhruf'un 33, 34 ve 35. âyetleridir.