21 Aralık 2024 tarihinde yayınlanmıştır.
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki :
Mücerred îmân, ibâdetsiz îmân, rüzgârlı havada yanan kandile benzer, muma benzer efendiler. Nasıl ki rüzgârlı bir havada mumu yakdık, bir fenerin içine koymazsak, rüzgar onu söndürürse, bir adam mücerred ibâdet ve tâat etmeden "Allah'a benim îmânım var" derse, son nefesde, küfür rüzgarları, ma'siyet fırtınaları o mumu, îmân mumunu söndürebilir.
Onun için Cenâb-ı Allah, îmânın arkasından, "يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ وَيُقِيمُونَ الصَّلاةَ yü'minûne bi'l-gaybi ve yukîmûne's-salâh", dînin direği olan namazı zikrediyor Cenâb-ı Allah. Çünkü her şeyin bir alemi var, bir alâmeti var, bir alâmet-i fârikası var, bir nişânı var, îmânın da alâmeti, namaz, salât.
Bu salât ki, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, o Mahbûb-i Kibriyâ, sebeb-i hilkat-i âlem olan Muhammed Mustafâ, bu namaz hakkında "gözümün nûru" demiş, "الصلاة قرة عينى es-salâh kurratü 'aynî". Gene bir hadîs-i şerîflerinde, dikkat buyurunuz, "Abdin ilk hisâbı, kulun Allah'a ilk hisâbı namazdandır" buyurmuşlardır.
"Efendim, namazım yok ama kalbim temiz" filan, bunların hiç bir kıymeti yokdur. O kafaları değişdirelim. Senin kalbin temiz olsun, namazını da kıl sen. Mücerred kalb temizliğiyle bırakma işi. Kendi kendini kandırmış olursun sonra.