29 Temmuz 2016 tarihinde yayınlanmıştır.
İnsan tefekkür etse, bir günde kırk rekat namaz vardır. Değil mi? Bu, ferâiz ve sünnet. Bir de onun arasında kılınan namazlar var. İşte evvâbin namazı var, duhâ namazı var, salât-ı kubur var, ebeveyn namazı var, teheccüd var filan, ayrı, kılanlar için. Beş vakit namaz kılan bir adam, günde kırk defa Sûre-i Fâtiha okur. Sûre-i Fâtiha'nın içerisinde kırk defa, "ihdine's-sırâta'l-müstakîm" der. Manâsı, "Yâ Rabbi, sana giden yolda benim ayaklarımı sâbit et, ayaklarımı kaydırma benim" diyor yani, "hidâyetden ayırma beni" diyor. Onun için bütün evliyâullah korkuyorlar, îmânsız göçeriz diye. Bütün korkdukları o. Okuyorum da menâkıblarını hazretlerin. Cenâb-ı Hakk'la görüşüyor, konuşuyor da gene korkuyor. Allah'la konuşuyor. Cenâb-ı Hakk ona ilhâm ediyor. İlhâm ediyor kendilerine bazen Cenâb-ı Hakk. Sözsüz, sessiz. Böyle olduğu hâlde, gene korkuyorlar, "Aman Yâ Rabbi, bizi îmânsız götürme âhirete" filan diyorlar.