İnşallah Ne Demekdir?

31 Mayıs 2023 tarihinde yayınlanmıştır.

Cüzi İrade

Arapça’da eğer manâsına gelen "in" ile "istemek" manâsına gelen "şâe" fiiline lafza-i celâl ilâvesiyle meydana gelmişdir. Türkçesi "Allah dilerse" demekdir. Bu tabirin Arapça aslı "in-şâe-allahu" şeklinde olup Arapça okuyuş kâidelerine göre ikinci hecedeki hemze hazf olunmuş ve "in-şâ-al-lah" diye okunmuşdur. Türkçemizde ise "in-şal-lah" şeklinde telaffuz edilir.

Bu tabîrin kaynağı Kur`ân'dır. İnşâallah tabiri Kur`ân-ı Kerîmin birkaç yerinde geçer.  Biri, Sûre-i Bakara'daki, "وَاِنَّٓا اِنْ شَٓاءَ اللّٰهُ لَمُهْتَدُونَ" âyet-i celîlesinde Benî İsrâil'in dilinden, diğeri Sûre-i Kehf'deki, "سَتَجِدُن۪ٓي اِنْ شَٓاءَ اللّٰهُ صَابِرًا وَلَٓا اَعْص۪ي لَكَ اَمْرًا" âyet-i celîlesinde Hazret-i Mûsâ'nın lisânıyla, bir diğeri, Sûre-i Yûsuf'daki, "وَقَالَ ادْخُلُوا مِصْرَ اِنْ شَٓاءَ اللّٰهُ اٰمِن۪ينَۜ" âyet-i kerîmesinde Yûsuf aleyhisselâmın ağzından, bir diğeri Sûre-i Kasas'daki, "سَتَجِدُن۪ٓي اِنْ شَٓاءَ اللّٰهُ مِنَ الصَّالِح۪ينَ" âyetinde Şuayb Peygamber'in lisânından, bir diğeri de Sûre-i Saffat'daki, "سَتَجِدُن۪ٓي اِنْ شَٓاءَ اللّٰهُ مِنَ الصَّابِر۪ينَ" âyetinde İsmâil aleyhisselâmın dilinden ve nihâyet Sûre-i Fetih'deki, "لَقَدْ صَدَقَ اللّٰهُ رَسُولَهُ الرُّءْيَا بِالْحَقِّۚ لَتَدْخُلُنَّ الْمَسْجِدَ الْحَرَامَ اِنْ شَٓاءَ اللّٰهُ اٰمِن۪ينَۙ مُحَلِّق۪ينَ رُؤُ۫سَكُمْ وَمُقَصِّر۪ينَۙ لَا تَخَافُونَۜ" âyet-i celîlesinde bizzat Cenâb-ı Hakk'ın kelâmı olarak zâhir olmuşdur. Yine bir başkda yerde, "Hiç bir şey için yarın ben şunu mutlaka yaparım deme ancak Allah dilerse yaparım de" buyurulmuşdur.  

Bütün bunlardan anlaşılıyor ki, insan bir işe niyetlendiği zaman, yâhud bir iş için vaadde, taahhüdde bulunacağı zaman, kendisine ne kadar güvenirse güvensin, işi dâimâ Allah'a havâle etmeli ve irâde-i külliyyeye teslîm olmalı. Zîrâ irâde-i cüziyyenin irâde-i külliyye yanında hiç bir kıymeti yokdur. Allah dilemedikçe kulun elinden bir şey gelmez. Hâlık murâd etmeyince mahlûk hiç bir şey yapamaz. Bir de şu var ki ecelin ne vakit geleceği malûm değildir. Geleceğe dâir konuşmalarda hep bunu hatırda tutmalı insan. Kimin elinde yarına çıkacağına dâir bir sened vardır?

İnşâallah ile aynı manâya gelen sözler de vardır. Meselâ "bi iznillahi teâlâ, Yüce Allah'ın izniyle", "bi-inâyetillahi teâlâ, Yüce Allah'ın yardımıyla" gibi. Türkçemizdeki "Allah izin verirse", "Allah nasîb ederse" gibi tabirler de aynı manâya gelir. 

Bir de inşâallah demenin câiz olmadığı yerler var. Bunları da iyi bilmek lâzım. Meselâ "inşâallah mü'minim, inşâallah müslümanım" denmez. Zîrâ îmânda şek ve şübhe olmaz. İkincisi duâ ederken inşâallah denmez, Peygamberimiz bunu men etmişdir. Duâ azimle, kararlılıkla yapılır. Zîrâ Allah her şeye kâdirdir. 

Bir de bu güzel duâyı, bu güzel zikri istismar edenler var. Yapmaya niyetli olmadıkları bir şeyi, muhâtabı oyalamak için hattâ kandırmak için "inşallah"la geçiştirenler var. Meselâ "Borcunu ne zaman ödeyeceksin diye soran alacaklıya, "inşallah haftaya ödeyeceğim" diyen ama aslında ödemeyi düşünmeyen kimse büyük bir suç işlemiş olur. Allah'ın adını kendi sahtekârlığına âlet etdiği için. Bunun da misâli, yukarıda zikretdiğimiz âyet-i celîlede var. Benî İsrâil'e bir inek kesmeleri emri verildiğinde, bu emri yerine getirmek istemediler ve türlü bahaneler îcâd etdiler. Uydurdukları bahânelerin birinde, "Rabbine sor, onu bize iyice tarif etsin, çünkü hayvanlar birbirine benziyor, bununla beraber Allah dilerse onu elbette buluruz" dediler.

Listeye geri dön