30 Kasım 2021 tarihinde yayınlanmıştır.
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretlerine Amerika'daki bir sohbetlerinde dinleyenlerden birisi, "Hepimizde sizin tarif etdiğiniz gibi bir insân olmak istidâdı var mıdır?" diye sorunca Efendi Hazretleri, "Evet, bütün insânlarda istidâd-ı maneviyye vardır, mâdem ki insândır" buyurdular. Soruyu soran kişi, "Peki bunu nasıl ortaya çıkarabiliriz?" diye sorunca, Efendi Hazretleri buyurdular ki :
İnsânlığımızı arayacağız. İnsânlığımızı arayacağız yani üzerimizdeki, bizdeki defîneyi arayacağız, hâmil olduğumuz bir defîne var bizde, o defîneyi arayacağız. O defîne kimi ahlâk, kimi güzellik, kimi merhamet, kimi şefkat, kimi mürüvvetle meydana gelir. Tekmîli Hazret-i Muhammed'de vardır, sallallahu aleyhi vesellem. Diğerlerine birer cüzü düşmüşdür, yâhud iki cüzü düşmüşdür. Yani şefkatiyle merhametiyle filan. Mâdem ki insândır, mâdem ki insân, insân bu manevî yüke hâmildir. Bazı insân sûretinde hayvanlar vardır, onlarda o istidâd olsa da o istidâda sırt çevirmişlerdir. Kendilerinin ne olduğunu anlamak istemezler onlar. Hani geçen gün sen dedin ya, "Ben ölmeyecek gibi çalışıyorum, yarın ölecekmiş gibi âhirete hazırlanıyoruz biz" deyince, "Ben yarım saat sonra öleceğimi bilsem zevkimden geri durmam" diyen gibi yani. Hepsinde aynı istidad var, kimisi yüzünü güneşe döndü, kimi arkasını döndü. Arkasını dönenler, istidâdlarını anlamayanlardır. Yüzünü güneşe dönmek ve arkanı güneşe dönmek senin irâdene verilmişdir. İradesini terse harcayanlar, güneşe arkasını döndüler, ışıkdan mahrûm oldular. Kim ki irâdesini iyiye sarf eyledi ve güneşe döndü, ışıkdan istifâde etdi. Meselâ yarasa kuşu ışıkdan kaçar o, hep zulmete gidecek. Yarasa kuşu hep karanlıkda, hiç aydınlığa çıkmaz, ışıkdan kaçar. Tabaitı yarasa kuşu gibi olanlar, onlar hep nûrdan kaçdılar.
www.muzafferozak.com