İnsan Şeytanlarından Uzak Dur!

Büyük mürşidlerimizden İsmâil Hakkı Bursevî Hazretleri buyuruyorlar ki :

Var imdi sultân meclisine otur, tâ ki sultân olasın. Zîrâ saltanat 'ulüvv-i şân iledir. 'Ulüvv-i şân dahi ma'rifetullâh ile hâsıldır. Ve sana bu bâbda "erbâbü'l-düvel mülhemûn" işâreti besdir. Yani mülûk-i ma'neviyyenin kelâmı mahzâ ilhâm-ı ilâhî bâbındandır. Ve sefele-i nâsın sözü ilkâ-i şeytânîdir. "يُوح۪ي بَعْضُهُمْ اِلٰى بَعْضٍ زُخْرُفَ الْقَوْلِ غُرُورًاۜ". Ve şol söz ki insân çâh-ı gurûra düşürür, onun meclisinin kenârında bile durma. Fe-keyfe ki halkasında bulunasın ve illâ gerdenine halka-i la'net olur. Zîrâ her sûretin bir ma'nâsı olduğu gibi her 'amelin dahi ma'nâda bir sûreti vardır. Ve ol sûretin hayâli 'âlem-i berzahda ve hakîkati yevm-i haşırdadır. Ve melek ve şeytân insânın 'amelinden mahlûkdur. Herkesin hâli kesb-i yedi olmak budur. Zîrâ mûceb-i isti'dâd üzerine Allahu Te'âlâ Hallâk'dır. Onun için zulmü kendinden nefy etdi. Zîrâ sırât-ı müstakîm üzerine olanda 'adlden inhirâf olmaz. "اِنَّ رَبّ۪ي عَلٰى صِرَاطٍ مُسْتَق۪يمٍ" .İşte iki netîcedir ki biri hüdânın ve biri dalâlindir.  

Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri de "Dâimâ sâlihlerle berâber ol, kötülerin yanına gitme" buyururlardı. Efendi Hazretleri kötü insanların sohbetinde bulunmanın ne kadar tehlikeli olduğunu da şöyle beyân etmişlerdi :

Kulakdan zehir alabilirsin. İnsan ağzından zehir alırsa vücûdunu ifnâ eder, kulağından zehir alırsa rûhunu ifnâ eder.

֎