İnsanı Zikrullahdan Alıkoyan Nedir?

21 Şubat 2018 tarihinde yayınlanmıştır.

Şeriat
Bir önceki yazımızın konusu olan "وَمَنْ أَعْرَضَ عَن ذِكْرِي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنكًا / Ve men a’rada an zikrî fe inne lehû ma'îşeten dankâ" âyet-i kerîmesi Muzaffer Efendi Hazretlerinin üzerinde en çok durduğu âyetlerdendir. "Sakın Allah'ı unutma!" nasîhatı da Efendi Hazretlerinin en çok tekrâr ettiği nasîhatlardandır. Neden biliyor musunuz?

İnsanın yaradılış gâyesi, bizzat Cenâb-ı Hakk'ın beyânı üzere, Allah'a kulluk, bu kullukdan maksad da Allah'ı bilmekdir. Allah'ı unutan bir kimse hiç O'na kulluk eder mi? O'na kulluk etmeyen bir kimse O'nu bilebilir mi? Buna hiç imkân var mıdır?. Öyleyse zikrullah şartdır. Hem de zikrullahın arada bir değil dâimî olması lâzımdır. Zikrullahın dâimî olabilmesi de zikre mâni' olan şeylerin tamâmen bertarâf edilmesiyle mümkündür. Peki insanı zikrullahdan alıkoyan nedir?

İnsanın Allah'ı unutmasının sebebi bizzat kişinin kendi nefsidir. Nefsin iğrâz-ı zikre sebeb olması da derece derecedir. Şöyle ki :
Birinci derecedekilerin ilacı şer'îat, ikinci derecedekilerin ilacı tarîkat, üçüncü derecedekilerin ilacı ise hakîkatdir. Birinciler dâire-i şerî'ata girmekle, ikinciler dâire-i tarîkata girmekle, üçüncüler dâire-i hakîkate girmekle necâta erebilirler. Her birine lâzım olan ilacı da ancak mürşid-i kâmil olan zevât bilir. İşte Efendi Hazretleri gibi mürşidlerin büyüklüğü de buradan gelir zîrâ onların irşâdı tek bir mertebeden değildir, hem şerî'at hem tarîkat, hem hakîkat mertebelerine şâmildir.

www.muzafferozak.com
Listeye geri dön