29 Ocak 2020 tarihinde yayınlanmıştır.
Kur`ân'da bir âyet var. Sâili yani isteyeni reddetme. Sâili reddetme, istediği şey sende yoksa onu başından tatlı sözle sav, acı söyleme. Akrep yaradılmadın, yılan da değilsin, sokma kimseyi. Tatlı konuş, güzel konuşmak iyidir.
Allah, insanları sokmak için, yılanla akrebi halk etti. Sen insansın, kimseyi dilinle sokma. Bu dili, tatlı sözlere harca, güzel sözlere harca, tevhîde harca, Allah'ı zikre harca bu dili, başka şeye harcama.
Yılanın zehri dilindedir, akrebin zehri kuyruğundadır. Demek ki iki uzuvdan, iki a'zâdan mahlûkâta fenâlık geliyor. Birisi iki çene arasındaki dil, birisi iki but arasındaki et. İnsanların selâmeti dilindedir ve aynı zamanda iki budunun arasındaki etdedir. Zîrâ Resûl-i Ekrem "selâmetü'l-insân fî hıfzı'l-lisân" buyurdu.
Bazı sözler sadaka yerine kâimdir. Bazı sözler cemâati ve cemiyyeti dağıtır, insanları birbirine kırdırır. Bazı diller insanlara şifâ verir. Bazı söler iki milleti birbirine kırdırır, muhârebe etdirir. Öyleyse dil, insanları ya a'lâ-yı illiyyîne çıkarır yâhud esfel-i sâfilîne indirir. Çok mühim olduğu için, Allahu Teâlâ dili dokuz boğum arasına, iki dudakla diş arasına içeriye haps etdi. Bir de irâdeye bağladı onu.