İrşâd Mesleğinin İncelikleri
9 Ocak 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
Kâmil mürşidlerin en dikkat çekici husûsiyyetlerinden biri de nerede ne söyleneceğini, hangi yaraya hangi merhemin sürüleceğini, hangi hastaya hangi ilacın verileceğini son derece iyi bilmeleridir. Onlar, her zaman muhâtablarının seviyesine ve ihtiyâcına göre konuşurlar.
Her meclisde aynı sözü söylemek, herkese aynı nasîhatı yapmak, gereksiz yere uzun uzun konuşarak dinleyenleri bezdirmek, sırf inzâr edip hiç tebşîr etmemek, sırf tebşîr edip hiç inzâr etmemek, dinleyenleri hakîr görmek, incitmek, küçümsemek irşâd mesleğinden bî-behre olanların kârıdır.
Anlattıklarıma canlı bir misâl olmak üzere, mürşid-i azîzim Muzaffer Efendi Hazretlerinin aşağıdaki hutbesini dinlemenizi tavsiye ediyorum. Efendi Hazretleri, bu hutbesinde Kur`ân-ı Kerîm'den ve Hadîs-i Şerîf'lerden derlediği özlü nasîhatları ârifâne bir tertîb ile bir araya getirmiş ve az söz ile çok ma'nâ ifâde ederek on dakîkadan daha az bir zamanda dinleyenlerin derdine devâ olacak bütün çâreleri vermişdir.
Bu hutbenin, İslâm'a yeni girmiş olan Amerikalılara hitâben îrâd edildiğine de dikkatinizi çekmek isterim. Gerek bambaşka bir kültür dünyâsına mensûb olmaları, gerek İslâm'a yeni girmiş olmaları sebebiyle böyle bir cemaata, Türkiyedeki cami cemaatine hitâb edildiği gibi hitâb edilemeyeceği âşikârdır.
Allah'a ibâdet hakkında en şumüllü âyetlerden biri olan "وَاعْبُدْ رَبَّكَ حَتَّى يَأْتِيَكَ الْيَقِينُ Va'büd rabbeke hattâ ye'tiyeke'l-yakîn" âyet-i kerîmesi ile başlayan bu hutbenin muhtevâsına baktığımızda şunları görüyoruz :
1. Allah'ın varlığı, birliği, kudreti, rahmeti zikredilerek, insanlara bahşettiği saysız nimetlere dikkat çekiliyor. Dînin özü olan tevhîdin ve îmânın tarîfidir bu.
2. İnsanın yaradılış gâyesi Kur`ân'dan bir âyetle beyân ediliyor. Bu da ibâdetdir.
3. İbadetlerin karşılıksız olması gerektiği, Allah'a ibâdetin cennet arzusu ya da cehennem korkusu ile değil, Allah olduğu için, bize saysız nimetlerini lutfettiği için, O'nun sevgisine nâil olabilmek için yapmamız gerektiği îzâh ediliyor. Bu da İslâm'ın esaslarından biri olan ihlâsın tarîfidir
4. Herkesin anlayabileceği kadar açık, kimsenin inkâr edemeyeceği kadar bedîhî ve son derece şumüllü bazı nasîhatlar veriliyor :
Allah'a muhtâc olduğun kadar ibadet et, cehenneme tahammül edebileceğin kadar günâh işle!
Bu âlemde kalacağın kadar bu âlem için, öteki âlemde kalacağın kadar o âlem için çalış, hazırlan!
Zerre kadar hayra koş, zerre kadar şerden kaç!
5. Resûl-i Ekrem Efendimizin "Beş şey gelmeden önce beş şeyi ganîmet biliniz" hadîs-i şerîfi îzâh ediliyor. Zâten bu hadîs şerîf, başlı başına bir hikmet hazînesi ve i'caz hârikasıdır.
6. "Nefsine kul olan zelîl, Allah'a kul olan azîz olur" hakîkati yine Kur`ân'dan bir misâl ile beyân ediliyor.
Dikkat edilirse hem inzâr ediliyor, hem tebşîr. Hem ümîd veriliyor hem korku. Yanlış da gösteriliyor, doğru da. En önemlisi de bütün bunlar pek intizamlı bir tertîb içinde ve her husûs diğerine güzelce rabt edilerek beyân ediliyor.
İrşâd mesleğine soyunanlar, allâme-i cihân da olsalar, ayaklı kütüphâne gibi de olsalar, bu inceliklere vâkıf olmadıkdan sonra aslâ irşâda kâdir olamazlar.