Kâmil mürşidler bu üçünü birden yapabilen mürşidlerdir. Yani onlar, yerine ve adamına göre hem bildirerek, hem gördürerek hem de oldurarak irşâd ederler.
Bugün en çok eksikliğini hissettiğimiz şey gerçek mürşidlerin kıtlığıdır. Halbuki hocalarımız ve âlimlerimiz sayılamayacak kadar çokdur. Ne var ki hocaların ve âlimlerin irşâdı, insanları ilme'l-yakîn seviyesinden pek ileriye götürememekdedir. Böyle olunca bildiklerimiz kuru bilgilerden ibâret kalmakda ve bir işe yaramamakda, hattâ bize vebâl olmakdadır. Zîrâ öğrenmekden maksad, o bilgiyi kullanmak, onunla amil olmakdır. Bilmekden maksad, bulmak ve olmakdır. Kuru bilgiyle adam olmak aslâ mümkün değildir.
Mürşid gerekdir bildire Hakk'ı sana hakka'l‐yakîn
Mürşidi olmayanların bildikleri gümân imiş
Her mürşide dil verme kim yolun sarpa uğratır
Mürşidi kâmil olanın gâyet yolu âsân imiş