31 Temmuz 2021 tarihinde yayınlanmıştır.
NUTK-İ ŞERÎF
İşbu bâzâr-ı fenâ bir sûdu yok sevdâ imiş
'Ârife genc-i kanâ'at kenz-i lâ-yefnâ imiş
Gör nedir ol kim sözü bir gevher-i yektâ imiş
'Âşıkın maksûdu ol mahbûb-i bî-hemtâ imiş
Himmeti gâyet bülend ü matlabı bâlâ imiş
Aldanup bâzîçe-i dünyâya meyl etme dilâ
Nâr-ı 'aşkullah ile olsun derûnun âşinâ
Kalbini hubb-i sivâdan pâk eden merd-i Hudâ
Kâf u nûn iklîmi ankâsın şikâr etse n'ola
Rûh-ı 'ârif şahbâz-ı kâf-ı istiğnâ imiş
Kalma alçaklarda a'lâya su'ûd et ey gönül
Sıklet-i tenden geçüp mahv-ı vücûd et ey gönül
Yüz tutup ol kıble-i câna sücûd et ey gönül
Nûr-ı pâk-ı Hakk'ı Hakk ile şuhûd et ey gönül
Bunda yârin görmeyen yarın dahî a'mâ imiş
Saykal-i tevhîd ile virdinse câna nûr u fer
Hubb-i dünyâ eylemez mir`ât-ı kalbin pür-keder
Kutb-i 'âlem Hazret-i Mahmûd Efendi gör ne der
Gayra bakmaz dâimâ sırr-ı serâyın pâk eder
Sâdıkın zîrâ murâdı Hazret-i Mevlâ imiş
'Âlem-i vahdetde iken düşdün ey dil kesrete
Cümle tebdîl oldu zevk u safâlar mihnete
Ermek istersen Sipâhî menzil-i kurbiyyete
"Kâbe kavseyn"i geçüp eriş serây-ı vahdete
Sırr-ı "ev ednâ" Hüdâyî cümleden a'lâ imiş
Azîz Mahmûd Hüdâyî Hazretlerinin "Âşıkın maksûdu ol mahbûb-i bî-hemtâ imiş" diye başlayan nutk-i şerîfi üzerine Sipâhî Efendi'nin tahmîsidir. Her benddeki ilk üç mısra, Sipâhî Efendi'nin, son iki mısra Hazret-i Pîr'indir. Hazret-i Hüdâyî'nin bu nutk-i şerîfini kısa bir îzâhı ile birlikte şurada yayınlamışdık.