14 Eylül 2024 tarihinde yayınlanmıştır.
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki :
Cenâb-ı Peygamber bir gün sormuş Cenâb-ı Hazret-i Ömer'e, iyi dinle!, "Yâ Ömer, beni ne kadar seversin?" demiş.
Ömer kimdir, Ömer ibn Hattâb radıyallahu anh? Resûl-i Ekrem'in kayınpederi ve kırkıncı islâm olan ve halîfe-i hak ve kırkların kırkıncısı.Demiş ki Hazret-i Ömer, "Yâ Resûllah, her şeyden ziyâde seni severim ama...".İyi dinle! Bir daha söylüyorum.
Hazret-i Ömer'e Peygamber sormuş, "Yâ Ömer", radıyallahu anh, "Ne kadar sevesin beni?" demiş Resûl-i Ekrem. Demiş ki, "Yâ Resûlallah, seni her şeyden ziyâde severim ama nefsimi senden daha ziyâde severim" demiş. Öyle deyince Hazret-i Ömer'e Cenâb-ı Peygamber hitâb etmiş, "Yâ Ömer", eyvâh!, "îmânın kemâl bulmamış. Beni nefsinden de ziyâde sevmedikçe îmânın kemâle ermez" demiş.
Şimdi, ben her dersde bunu söylüyorum size, işin başı, miftâhı, Resûl-i Ekrem'e muhabbet ve O'nun âline, evlâdına, ehl-i beytine, ashâbına, evliyâsına muhabbetledir. Bununla kâimdir bu iş. Bu şekilde oraya yol bulabilirsin. Yani kalb tarlasına muhabbet tohumunu ekersin, Hakk korkusuyla, Hakk aşkıyla gözyaşıyla sularsan, meyvasını verir yakın zamanda. Çünkü temâyülât-ı kalbiyye ef'âl-i ihtiyâriyyeden değildir. Bir kâidedir bu. Yani bir adam bir adamı zorla sevemez. Muhakkak kalbin meyletmesi lâzım. Kalb de Allah'ın yed-i kudretindedir. Öyleyse Resûl-i Ekrem'in ismini işitdiğimiz vakitde salât ü selâm okuyarak ve O'nun âline ezvâcını, ehl-i beytini, ashâbını, ensârını severek, ulemâsını severek ve O'nun yolundan giden zâhidleri severek, âbidleri severek, mü'minleri severek, oraya yol bulabiliriz. O da, gene tekrardan hadîs-i şerîfle söyleyeyim, "Birbirinizi sevmedikçe îmân etmiş olmazsınız, beni her şeyinizden ziyâde sevmedikçe de îmânının kemâle ermez" diyor. Allah cümlemizi Resûl-i Ekrem'i her şeyinden ziyâde seven, nefsinden de ziyâde sevenlerden eylesin ki îmânımız kemâle ersin, kemâlli bir îmân ile alnı açık, müjdeci melekler gelerek, bize müjde vererek ve Resûl-i Ekrem'in mübârek cemâlini görerek, rûh teslîm etmek nasîb ü müyesser eylesin.