İşin Başı Tövbedir

29 Mayıs 2022 tarihinde yayınlanmıştır.

İstiğfar

Yemîn ebvâbının üçüncü bâbı
Cihâd bâbıdır açam işbu bâbı

Budur ahlâk-ı hasnânın senîsi
Ki bunsuz olmadı onun birisi

'İnâyet ola ger bundan açam kâl
Sa'âdet bulasın marzıyyü'l-ahvâl

Bu bâb İslâm ilinden oldu meftûh
Bu açıldıkça râhat olısar rûh

Gelir bundan demâdem cünd-i ilhâm
Bununla yapılır erkân-ı İslâm

Bu bâbın tevbedir çünki esâsı
Gerekdir edevüz ona misâsı

Budur pes-pâyesi İslâm'ın evvel
Buna pâ komayan olmaz mu'avvel

Ki tâib olmayan erbâb-ı ısrâr
Değildir bûy-ı İslâm'dan haberdâr

Onu kör eylemişdir hubb-i şehevât
Ki sûret vermeye a'mâya mir'ât

Hidâyet ermeyince tâib olmaz
Metâ'ı görmeyince râgıb olmaz

Kaçan mü'min kulun kalbinde îmân
Ziyâ verip tamâmet olsa rahşân

O nûr ile eder ol kul tefekkür
Geçen ahvâlini ya'nî tezekkür

Görür 'ısyân ile olmuş mülevves
Olup a'zâ ve kalbi hep muhabbes

Mesâcidde yeri yokdur sücûda
Ulü'l-elbâb içinde hem ku'ûda

Adı mü'min işi tersâya benzer
Müzekkerdir velî hünsâya benzer

Olur çün kim 'uyûb-ı nefse 'âlim
Gelir yâdına ol geçmiş mezâlim

Hudâ'dan utanup düşer hayâya
Bilen derdin erer lâ-büd devâya

Necâsâtına çün oldu usûru
Rücû eder günahdan bi'z-zarûrî

Nedâmet toprağın saçup başına
Gözü yaşın katar dâim aşına

Çü kaçmış kul idi mevlâsın ister
Yolun şaşmışdı pes evlâsın ister

Hulûs ile o dem tâib olur ol
Hudâ'sı bâbına 'âib olur ol

Çü pâk olup günahdan ola tâhir
Olur mahbûb-ı Hakk ol merd-i fâhir

Mülevvesken olur adı mutahhar
Olur mahzûl iken ol dem muzaffer

Beyâbân-ı hevâda gûl iken ol
Harîm-i kurba pes ol dem bulur yol

"اِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ التَّوَّاب۪ينَ وَيُحِبُّ الْمُتَطَهِّر۪ينَ"
Muhakkak ki Allah çok tövbe edenleri ve iyice temizlenenleri sever.
Sûre-i Bakara, 222

Buyurur hem girü Sultân-ı kevneyn
Fedâ olsun yoluna cân-ı kevneyn

"Tövbe eden genç Rahmân'ın sevgilisidir"

Kaçan tâib olur bir mü'min-i şâb
Habîb eder onu Rahmân-ı Tevvâb

Ne devletdir bu kim bir 'abd-i 'âsî
Ola merdûd iken mahbûb-ı hâssı

Sa'âdet tâcının olmaz karârı
Şu başda olmaya Hakk'a firârı

Ya devlet mi olur ol kesde tahsîl
Ki tevbe emrini etmez o ta'cîl

"Accilû bi't-tevbeti kable'l mevt"
"Ölüm gelmeden tövbede acele ediniz" 

Buyurur hem girü Fahr-i kıyâmet
Kulak tut oldun ise ona ümmet

Bunu temsîl eder tâibler için
Hudâs'ın isteyen tâlibler için

Şu resme Hakk sever kul tevbesini
Diyem temsîli fehm et ma'nâsını

Ki olsa bir kişi bir yola sâlik
Issızlık olsa ol vâdî'l-mehâlik

Rükûb için dahi bir nâkası var
Yükünde olsa onun her nesi var

Giderken bâdiye içre o miskîn
Onu gaflet alıp uyusa bir hîn

Uyansa gafletinden olsa âgâh
Devesin zâyi olmuş görse nâgâh

Ne ki var nân u âbı bile gitmiş
Hemânâ mûr u mürdesiyle gitmiş

Za'îf olsa vücûdu nâtüvânın
Kıvâmı olmasa onda kuvânın

Taleb kılsa zarûrî sağ u solu
Susuz aç kalmasa onun mecâli

Bulunmayıp be-âhir olsa me'yûs
Olup ol tîh-i hayret içre menkûs

Hayâtından ümîdin kesse ol zâr
Dururken vâdî-i haybetde evgâr

Bu endûh ile onda hâba varsa
Sıyıp zevrakını girdâba varsa

Uyansa uykusundan görse nâgâh
Devesin onda hâzır hikmetullâh

Kamu esbâb ile hep tumturâkı
Nice gitdiyse öyle bulsa bâkî

Ne vech ile olur ol kimse mesrûr
Olısar gam yerine kalbi pür-nûr

Hemîn bir bendesi Rabb-i Hudâ'nın
İbâk etse yolu şaşıp cüdânın

Takup Şeytân onu habl-i hevâya
Satup dînini her dem müştehâya

Onu kullansa işbu ibtilâda
Yele savursa ömrün bu belâda

Karîn olup hidâyet ona âhir
Rücû' etse ibâkından o fâkır

Der-i Mevlâ'ya gelse zâr u giryân
Yapışsa dâmen-i özre o 'uryân

Hülûs ile nedâmet etse iş'âr
Onu şöyle sever ol Rabb-i Gaffâr

Ki sevmişdi onu ol nâka ıssı
Zarûret sâhibi ol fâka ıssı

Gümâna düşme kıl Mevlâ'yı tebcîl
Kabûlünden kinâyetdir bu temsîl

Ve illâ n'ihtiyâcı var Hudâ'nın
Ki mahbûb ola geldiği gedânın

Ki ya'nî nâka ıssı 'abd-i muhtâc
Onu kaçdı diye redd etmez ol aç

Kezâlik ol Cevâd u Rabb-i Muğnî
Kabûl eyler o 'abd-i 'âbıkını

Bu istiğnâ ile ol Rabb-i Kahhâr
Rücû'un isteye ey bende-i zâr

Niçin sen olmayasın ona râci'
Neden olmayasın bâbında hâzi

Revâ mıdır sana ey 'abd-i güm-râh
Seni da'vet ederken hazretullâh

Olasın bâb-ı Şeytân'ın avânı
Ne sûdun fehm edesin ne ziyânı

Cihân sûkunda ol iflâs-ı Şeytân
Tamâm her köşede olmuşken i'lân

Olasın cân ile onun esîri
Cihânda yoğ iken bir böyle cimri

Gel imdi tevbeye eyle azîmet
Bu hayl-i 'ömre ermeden hezîmet

Çıkar şehevâtı lezzâtı gönülden
Teveccüh eyle Hakk'a cân u dilden

Kim oldur anla Mevlâ-yı atîkin
Hem oldur sana ol ni'me'r-refîkin

Takup gerdâna habl-ı i'tizârı
Mezellet hâkine düş eyle zârî

"Fe firrû" âyetinden olgıl âgâh
Firârın ona olsun olma güm-râh

Sakın ondan kaçıp gayra sığınma
Suya binip şehâ yele dayanma

Ki her kaçan ola ona firârın
Kabûl ile olur onda karârın

Ki yokdur dergehinde reddi aslâ
Kelâmında gel oku 'udtü 'udnâ

Eğer küfr ile bin yıl 'abd-i gümrâh
Rücû' edüp be-âhir dese Allâh

Hidâyetden olur çün feth-i bâbı
Ona lebbeyk ile gelir cevâbı

Şemseddîn Sıvâsî
Kuddise Sırruh
Listeye geri dön