2 Nisan 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
İslâmiyyet ve îmân temizlik üzerine vaz' olunmuşdur, temizlik üzerine kurulmuşdur. Mü'min denildiği vakitde, mü'minin zâhiri yani dışı, bâtını yani içi, her türlü maddî ve manevî pislikden âzâde olması şartdır. Zîrâ temizlik îmândandır. Ve kâle'n-nebiyyü sallallahu aleyhi vessellem, "en-nezâfetü mine'l-îmân, nezâfet, tahâret, temizlik, îmândandır" buyuruyor.
Yalnız mücerred vücûdun, hânen değil, memleketin her tarafı, her yeri temizlenecek, her taraf tathîr olunacak. Yolda halka ezâ ve cefâ veren eşyâyı kaldırman senin îmânının cüz'ündendir. İki cihân güneşi, kâinâtda olmayan eşi, Muhammed Mustafâ, Müctebâ, Şemsü'd-duhâ, Bedrü'd-dücâ, Nûru'l-verâ Efendimiz Hazretleri böyle söylemekde. Mü'minlerin şehirleri, sokakları, hâneleri, evleri, giydikleri eşyâları temiz olduğu gibi, hele iç âleminin temizliği, kalb âleminin temizliğine mü'minler çok dikkat edecekler.
Okuduğum âyet-i kerîmede, "Ey îmân edenler!" "Yâ eyyüllezîne âmenû"yla hitâb eden Hazret-i Allah Celle Celâluhû. Bu âlemde sana bu hitâbı yapdığı gibi, yarın yevm-i kıyâmetde de "Ey îmân edenler" hitâbına nâil olmak istiyorsan, Kur`ân'a sarıl. Zâhirini ve bâtını tathîr eyle. Zâhirini tathîr et, necâsetden. Bâtınını gıll u gışdan yani kalbini Allah'ın sevmediği şeyleri çıkararak orayı tathîr eyle. Boş bırakma! Aşkullah, muhabbetullah, muhabbet-i Resûlillah, envâr-ı Kur`ân, envâr-ı Tevhîd, muhabbet-i Ehl-i Beyt-i Mustafâ ile tezyîn eyle. Gönlün Allah'a lâyık olsun. Bir ayna olsun ki Hakk'a lâyık olsun. İşte kalblerini tathîr edenler,ne yapdılar, bu ni'mete erdiler. Aynı zamanda kalbi tathîr olanın, zâhiri de tathîr olur.