30 Mayıs 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
İslâm'a göre yemek içmek nasıl olur, lütfen bana öğretir misin?İlmine pek mağrûr olan o âlim, başlamış anlatmaya :
Yemeğe başlamadan evvel eller yıkanır, yemeğe başlarken besmele çekilir, yemek bitince elhamdülilIah denir. Sahan ve kaplarda yemek artığı bırakılmaz, ekmek kırıntıları da toplanır ve yenir ki, bunların her birisi de sünnetdir. Acıkmadan sofraya oturmamak doymadan kalkmak, sofraya doğru öksürmemek, aksırmamak, burun silmemek, ağız şapırdatmamak, karşısındakini iğrendirecek hâl ve hareketlerden kaçınmak da sofra âdâbındandır...Sofra âdâbına dâir daha başka bir çok şey anlatan hocayı sabırla ve sükûnetle sonuna kadar dinleyen Behlûl Dânâ, sonunda şöyle demiş :
Hoca Efendi! Senin bütün bu anlattıkların sofrâ âdâbıdır. Benim kasdettiğim ise başka. Yemek husûsunda asıl mühim olan helâl lokma yemekdir. Lokması helâl olmayan bir kimse, bu dediklerine harfiyyen riâyet etse bile yemeği İslâm âdâbına göre yemiş olur mu?Muzaffer Efendi Hazretleri buyururlardı ki :
Gafîl müslümanlar, domuz etini harâm bilir ve ona el sürmez ama haramdan kazandığı parayla aldığı kuzu etini helâl kabûl eder ve yemekde hiç bir sakınca görmez. Oysa, haramdan elde edilen ni'metler, aslında helâl ve mubâh dahî olsalar, hakîkatde harâmdırlar. Öyle ki, harâmdan elde edilen ni'metleri helâl bilerek yemek ve içmekle, bizâtihî harâm olan yiyecek ve içecekleri yemiş gibi günahkâr olur ve azâba müstehak oluruz. Hattâ haramdan kazanılan ni'metleri helal kabûl etmek, tıpkı harâmı helâl saymak gibidir ki bu da îmândan ve islâmdan çıkmak demekdir.