30 Mart 2021 tarihinde yayınlanmıştır.
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretlerinin Amerika'daki bir sohbetlerinde Amerikalılardan biri "İslâm'ın kılıçla yayıldığını söylüyorlar, buna ne dersiniz" diye sorunca Efendi Hazretleri buyurdular ki :
Yok, bizde harbe müsaade vardır. Bunun da sebebi, Hazret-i Peygamber sallallahu aleyhi vesellem İslâm'ı neşredince, putperestler Peygamber'i öldürmeye kalkdılar, müdâfaa-i nefse geçmek lâzımdı. Hazret-i Îsâ aleyhisselâma Allah emretdi, "sağına bir tokat vurulursa solunu çevir" diye, bizde müdafaa-i nefs vardır. Ama yediğin tokatdan ziyâde vuramazsın, zâlim olursun. Müsaade vardır bizde. Hazret-i İsâ aleyhisselâma böyle emredilmesine rağmen hıristiyanlar îcâb etdiği zaman harb ediyorlardı. Neden? Çünkü zâlime müsâade edilirse gelir masûmları kahreder.
Harb iyi bir şey değildir, tahrîb-i bilâddır, katl-i enfâsdır. Yani insanlar katl olunur, beldeler tahrîb olunur. Buna hiç bir zaman İslâm râzı olmaz. Ama fenalığı önlemek için müdafaaya müsaade edilmişdir.
Allah'ın arslanı Ali, bir muhârebede, düşmanını yakaladı, çok kuvvetli bir adam, düşmana karşı sırtını hiç dönmemiş, düşmanını katledecekdi, o düşman onun yüzüne tükürdü. Tükürünce, dedi, "Kalk git hadi burdan". Çok incelik var bu işde. O adam dedi ki, "Sen beni katledecekdin, niçin bırakdın?". Hazret-i Ali dedi ki, "Senin kanın, canın, her şeyin bana haramdır. Ben seni Allah için katledecekdim ama sen yüzüme tükürünce nefsim ayaklandı benim. Seni bu hâlde öldürürsem kâtil olurum. Onun için git" dedi.
Halkı öldürerek cihâd olmaz. Eğer öyle bir şey olsaydı, Cezîretü'l-Arab'da bir tâne gayr-i müslim kalmazdı. Meselâ Kudüs hıristiyanlığın merkeziydi, orada bir tâne hıristiyan kalmaması gerekirdi. Ne kiliselere, ne ekili tarlalara, ne meyvalı ağaçlara dokunuldu, ne de silahsız halka ilişildi. Ama bazı zâlim adamlar çıkmış, halka zulmetmiş, onlar İslâm'ı anlamamış kimseler, onların yapdıklarını İslâm'a yükleyemeyiz. Hıristiyanlar arasından da zâlimler çıkmışdır, onların yapdığı zulmü Hazret-i İsâ'ya mı yükleyeceğiz?
İslâmiyet, muhabbet dînidir, birbirinin hak ve hukûkuna riâyet, yardım ve insanlığa hizmet dînidir.
www.muzafferozak.com