30 Kasım 2020 tarihinde yayınlanmıştır.
Hıristiyanlıkda itiraz yokdur, neden diye sorulmaz. İslâm'da neden diye sorulur, illeti sorulur. Abdestin farzı dört denmiş, neden? İlleti nedir, soracaksın. Bunu söyleyen zât da bunu sana îzâh edecek. Çünkü âlimin vazîfesi, boynunun borcu. İslâm'da gizli kapaklı bir şey yok. Onun için hıristiyanlar "bir üç, üç birdir" derler. Yani Allahu Teâlâ Hazretlerini teslîs ederler. "Papaz Efendi, bu ne demek?" deyince, "O sorulmaz" der. Bitti o kadar. Ya kabûl edersin ya kabûl etmezsin. Bitti o kadar.
Hattâ çok âlim bir adam vardı, profesörlerden, kendisine dedim ki, "Yâhu sen bu ilimle, bu kafayla kiliseye nasıl gidiyorsun?" dedim, hıristiyan kendisi. Bana dedi ki, "Hocaefendi, biz kiliseye girerken şapkayı çıkarırız, şapkayla berâber aklı da dışarda bırakırız, içeri öyle gireriz" dedi.
Bizim dînimiz âlî dîn, Allah dîni. Soracaksın, öğreneceksin, yapacaksın. Bizde "Mukallidin îmânı bile sahîh değildir" diyenler vardır. Tahkîkli îmân ister bizde. Ama biz dînimizi aramıyoruz. Biz dînimizi öğrenemedik. Güzeli bilemedik biz, güzeli bulamadık. Yâhud yanlış bir yere sorduk. Doktor zannettiğimiz beyaz gömlekli bir adama sorduk hastalığımızı. Halbuki o, doktor değilmiş, o kıyâfete girmiş. Ne demek istediğimi anlatabildim mi acabâ?
www.muzafferozak.com