20 Ocak 2019 tarihinde yayınlanmıştır.
Bu işin başı, Resûl-i Ekrem'e muhabbetle başlar. Bizim yolumuz budur. Tarîkat-ı aliyyenin ma'nâsı da budur. Muhabbet-i Muhammediyye olmayınca, bâb-ı Muhammediyyetden içeri geçilmeyince, namazı, orucu, zekâtı, sonraya kalır. Bunları da yapmak lâzımdır ya. Bunlar erkân-ı İslâm'dır. İslâm ne üzerine kurulmuşdur? İslâmın temeli beşdir. Savm u salât, hacc u zekât, kelime-i şehâdet. Bunlar İslâm'ın temelleridir, peki İslâm nedir? İslâm'ın kendisi, muhabbet-i Muhammediyyedir. İslâm, Allah'a teslîmiyyetdir. Cenâb-ı Hakk'a teslîm olan, selâmet bulur. Selâm ismine mazhar olur. Selâm ismi, aynı zamanda Resûl-i Ekrem'in esmâlarından bir esmâdır. Onun için Cenâb-ı Peygamber'e muhabbetden başka yol yokdur. Bir kişinin arddan tâ mâverâ-yı arşa kadar sâlih amelleri olsa, içinde muhabbet-i Muhammediyye bulunmasa, o amellerin hepsi reddolunur, tard olunur. İş muhabbetledir yani Resûl-i Ekrem'in muhabbetini celb etmekledir. Ama bu muhabbet mes'elesi, kalb mes'elesidir, Hakk'a ayândır. Buraya riyâ girmez.