15 Mayıs 2024 tarihinde yayınlanmıştır.
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri bir Ramazan sohbetlerinde buyurdular ki :
Allahu Teâlâ Hazretleri ism-i a'zamını Kur`ân'da sakladı, Kur`ân-ı Kerîm'de...
Allah'ın esmâlarında ism-i a'zam olup, ism-i asgar yokdur, hepsi ism-i a'zamdır Allah'ın. Yalnız her şahsa âid bir ismi vardır, o isim o şahsın ism-i a'zamıdır. Meselâ Hazret-i Ali kerremallahu vecheh Resûl-i Ekrem'e somuş, Yâ Resûlallah, bana ism-i a'zamı tarîf et". Efendimiz demiş ki, "Yâ Ali, Hayyü'l-Kayyûm'dur ism-i a'zam" demiş. Bugün kutbu'l-aktâbın da ezkârı Hayyu'l-Kayyûm'dur. Manâsını bilmeyince ancak harf sevâbı alabilirsin, harf sevâbı alırsın. Manâdan murâdım da Türkçesi değil, ondaki bulunan esrâr-ı ilâhîyi bilmek manâsına. Ümmü'l-mü'minîn Hazret-i Âişe, Peygamber'e sormuş, sallallahu aleyhi veselleme, annemiz, Ümmü'l-mü'minîn, demiş ki, "Yâ Resûlallah, ism-i a'zam hangi esmâdır?" demiş. Doksan dokuz esmâ var. Bin bir esmâ var ya. Doksan dokuz esmâ. Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem buyurmuşlar ki, "Yâ Âişe, Yâ Rab, Yâ Rab, Yâ Rab esmâsıdır" demiş. O da Hazret-i Âişe'nin esmâsıdır, ism-i a'zamıdır yani.
Onun için insanlar esmâ çekdikleri vakitde, yani seyr u sülûk esnâsında, esmâ çekdikleri vakitde, tâ ism-i a'zama tesâdüf edinceye dek ona ders veren götürür onu. İsm-i a'zamına erdi mi o vakit o adam vuslata erer. Yetmiş bin perdeyi yırtar. Allah ile kul arasında yetmiş bin perde vardır.
Bir de perde iftar vaktinde yırtılır. Âşıklar cemâlullahı görmekle, gabîler yemeği görmekle, sofradaki bulunan yemeği, güzel yemekleri görmekle. Allah güzel yemeği görmekden bizi ayırmasın. Görmek de nimetmiş. Hocam benim Allah rahmet eylesin derdi ki, "Yâ Rabbi, bize güzel nimetleri uzakdan gösterme" derdi, biz gülerdik çocukken. Manâsını anlamıyorduk. Yaaa, görüyorsun da yiyemiyorsun, o da var işin içerisinde. Paran oluyor gene yiyemiyorsun, doktor müsâade etmiyor, sıhhatin müsâade etmiyor. Görmek de bir nimet, hem de yüksek bir nimetdir görmek nimeti. Yemese de bir adam görmeli.
Şimdi, ism-i a'zam Kur`ân-ı Kerîm'in içinde var. Herkesin ism-i a'zamı var. Onun için Cenâb-ı Hakk, gizledi o ism-i a'zamı Kur`ân'ın içerisine. Neden? Bütün Kur`ân-ı Kerîm'i okuyalar. Okumak için. Bu mukâbele nereden kaldı? Resûl-i Ekrem'e Cebrâil aleyhisselâm gelirdi, Ramazan'da Efendimiz Kur`ân'ı okur, Cebrâil dinlerdi Cenâb-ı Peygamber'i. Mukâbele ederlerdi yani. Sonra son senesinde, iki defa gelmiş, iki hatim indirmişler Efendimiz'le Cebrâil aleyhisselâm. Efendimiz diyor ki, sallallahu aleyhi vesellem, "Bu sene iki hatim indirdim, zannederim ki bu sene Refîk-i A'lâ'ya rücû var diyor yani "Allahu Teâlâ'ya vuslat var" diyor.
www.muzafferozak.com