1 Mayıs 2024 tarihinde yayınlanmıştır.
İhlas sûresinde, dört esmâ-yı ilâhî mevcûddur. Bu esmâlarla meşgûl olanlar kısa zamanda nâil-i merâm olurlar. Bunlardan birincisi "HÛ" esmâsıdır. Bu esmâ mukarrabîn olan evliyâullahın zikridir. İkincisi ashâb-ı yemînin esmâsı olan "YÂ ALLAH", üçüncüsü "YÂ EHAD", dördüncüsü de "YÂ SAMED"dir. Lafza-ı celâlin elifini hazf edersek, "LİLLAH" kalır. "Lam"ın birisini hazfedersek, "LEHÛ" kalır. Diğer "Lam"ı da hazf edersek "HÛ" kalır. Dünyâ, âhiret ve berzah olmak üzere üç âlem vardır. Lafzatullahda dört harf vardır. Bu dört harfden, üç harfinin biri dünya, biri berzah, birisi de âhirete remzdir. Dünyâ nimetlerinde, berzah âleminde ve âhiret lezzetlerinde gözü olmayanlar yani yalnızca Mevlâ'yı isteyenler O'nu "HÛ" esmâsı ile zikrederler.Bazıları, İsm-i Hû'nun esmâ-yı ilâhîden olmadığını iddiâ ederler ve Hû çeken dervîşlere tarîzde bulunarak, "Böyle şey olmaz, Hû bir isim değildir, zamirdir, Hû Hû demek, o o demekdir" filan derler ve ehl-i zikri tahkîr ederler. Ehlullah hazerâtı ve onların yolundan gidenler ise "Hû"yu ism-i zât olarak kabûl ederler ve Allah lafzına denk tutarlar. Delîllerini de Kur`ân'dan getirirler, meselâ "اَللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۚ Allahu lâ ilâhe illâ hû" ya da "قُلْ هُوَ اللّٰهُ اَحَدٌۚ kul hüvallahu ehad" gibi âyetleri gösterirler ve Cenâb-ı Hakk'ın Kur`ân'da vaz' ve tayîn eylediği bir şeyi reddetmek eğer küfür değilse, çok büyük bir cehâletdir, pek büyük bir gafletdir derler.