İstiğfâr Nasıl Olmalı?

15 Mart 2017 tarihinde yayınlanmıştır.

Hikmet
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri, her husûsda sûrete değil sîrete, kelimeye değil ma'nâya ehemmiyet verir ve bizlere de hep böyle ta'lîm ve tavsiye ederlerdi. Bu kabîlden olarak meselâ istiğfâr hakkında şöyle buyururlardı :
İstiğfâr, yalnız lafzen olmamalı yani dilde kalmamalıdır. Yalnız "estağfirullahe'l-azîm" demekle ya da "Yâ Rabbi beni affet, mağfiret et" demekle istiğfâr edilmiş olmaz. Günâhına istiğfâr eden kişi, lafzen istiğfâr ettiği gibi, kalbinde de günâhlarına pişmânlık duymalı hattâ bir de pişmânlığının isbâtı olarak gözyaşı da dökmelidir ki gerçekden istiğfâr etmiş olsun. Nasıl ki sâdece dil ile tevhîd etmek insanı mü'min yapmazsa, yalnız lisânı ile istiğfâr etmek de Allah katında makbûl değildir. Diliyle tevhîd edenin kalbiyle de îmân etmesinin şart olması gibi, istiğfâr edenin de kalbinden gelen afv ve mağfiret niyâzını dile getirmesi şartdır.
www.muzafferozak.com

Listeye geri dön