11 Nisan 2017 tarihinde yayınlanmıştır.
"İstihâre ﺍﺳﺘﺨﺎﺭﻩ" kelimesi "Hayrﺧﻴﺮ" kökünden gelir ve lugatde "hayırlısını istemek" demekdir, ıstılahda ise yapmak istediğimiz bir işin hakkımızda hayırlı olup olmadığını bildirmesini, hayırlı ise kolaylaştırmasını, hayırlı değilse uzaklaştırmasını bizzat Cenâb-ı Hakk'dan istemek ve bunun için duâ etmek ve namaz kılmakdır...
İstihârenin ehemmiyyeti Câbir b. Abdullah Hazretlerinden rivâyet edilen şu hadîs-i şerîf ile sâbitdir :
Resûlullah, Kur’ân’dan bir sûre öğretir gibi, bize bütün işlerimizde istihâreyi öğretiyor ve şöyle diyordu : "Biriniz bir şey yapmaya niyet edince farz dışında iki rekat namaz kılsın ve arkasından şu duâyı yapsın : Allahım! Senden, senin ilim ve kudretinden hayır beklerim. Senin büyük lutfundan taleb ederim. Sen kâdirsin, benim ise gücüm yetmez, sen bilirsin, ben ise bilmem. Sen bütün gizlilikleri bilensin. Allahım! Şu benim işim dînim için, dünyam ve âhiretim için senin ilminde hayır diye yer almışsa onu bana nasîb et, onu kolaylaştır ve uğurlu kıl. Eğer şu işim dînim için, dünyâ ve âhiretim için senin ilminde kötü diye yazılmışsa onu benden, beni de ondan uzaklaştır. Hayır nerede ise onu nasîb et ve gönlümü ona yönelt!"
Yukarıdaki hadîs-i şerîf ile Hazret-i Peygamber’in ta'lîm ettiği istihâre duasının Arapça aslı şudur :
اللهّمّ إنّي أستخيرك بعلمك وأستقدرك بقدرتك وأسألك من فضلك العظيم فإنك تقدر ولا أقدر وتعلم ولا أعلم وأنت علّام الغيوب، اللهّمّ إن كنت تعلم أنّ هذا الأمر خيرا لي في ديني ومعاشي وعاقبة أمري فاقدره لي ويسّره لي ثم بارك لي فيه، اللهّمّ إن كنت تعلم أنه شرّ لي في ديني ومعاشي وعاقبة أمري فاصرفه عنّي واصرفني عنه واقدر لي الخير حيث كان ثمّ رضّني به
İstihâre namazı kerâhet vakitleri hariç her zaman kılınabilir ancak yatsıdan sonra uyumadan önce yapılması ve araya başka bir dünyâ kelâmı sokulmaması tavsiye edilmişdir...
İstihâreden sonra mutlakâ bir rüyâ görülecek değildir...Nitekim diğer bir hadîs-i şerîfde, Resûl-i Ekrem Efendimiz,“İstihâreden sonra kalbine ilk doğan duyguya göre hareket etmen hayırlı olur” buyurmuşlardır...Yani istihâreden sonra insanın içine bir ferahlık ve huzûr gelirse o işi yapması, sıkıntı ve huzursuzluk hâli gelirse yapmaması hayırlıdır...
Günümüzde hikmeti ve hakîkati neredeyse unutulan ve gâibden haber almak gibi zannedilen istihâre, aslında bütün işlerde Cenâb-ı Hakk'a tefvîz, tevekkül ve teslîmiyyetin iktizâsıdır...Böyle olmasa, yukarıdaki meşhûr hadîs-i şerîfi rivâyet eden zât, "Resûlullah, bize tıpkı Kur`ân'ı öğretir gibi bütün işlerimizde istihâre etmeyi öğretirdi" der miydi?...