15 Temmuz 2017 tarihinde yayınlanmıştır.
Hiç dikkatinizi çekti mi bilmem, ehliyeti olmadığı halde mürşidlik iddiâsında bulunan yani kendisini şeyh olarak tanıtan, önüne gelenden bîat alan, canının istediğine ders veren kimselerde delilerde görülen hâller görülür...Kimisinde saçma sapan konuşmalar, kimisinde öfkeden kudurmalar, kimisinde abuk sabuk hareketler, takıntılar, vehimler, vesveseler...Aralarında işi ilerletip iyice tımarhânelik olanlar da var...Neden biliyor musunuz?
Ehlullahın beyânına göre, izinsiz olarak irşâda kalkışan kişilere Allah tarafından verilen özel bir cezâdır bu...Bunlar tarîkat-ı aliyyeye intisâb etmiş olsalar da hattâ mürşidlerinden hilâfet almış olsalar da farketmez...Nitekim büyük mürşidlerden biri, uzakdaki halîfelerinden birine gönderdiği bir mektupda, bu husûsa işâret ederek, onu uyarıyor ve böyle yapanlarda önce bir basıklık zuhûr edeceğini, sonra da kişinin durumuna göre delilik veya deliliğe benzer hâller meydana geleceğini beyân ediyor...
Hikmetlerine gelince...
Allah yoluna davet, peygamber mesleğidir, oyuncak değildir, şakaya gelmez...Bu iş akılla ve bilgiyle de olmaz...Nice akıllı adamların maneviyyâtdan nasîbi yokdur...Bu işlere destûrsuz girişenler, akıllarına güvenerek girdikleri için, cezâları da akıllarını kaybetmekdir...
Bu delice hâllerin diğer bir hikmeti de, saf ve temiz insanların, onların gerçek bir mürşid olmadığını anlamaları içindir. Tabii şu da var ki, bu gibi sahte mürşidler ne tür delilikler yaparlarsa yapsınlar, ona delicesine bağlanmış ve her yaptığında bir hikmet var zanneden aklını yitirmiş zavallılar anlamaz...
Taklîd yolu eyler deli tahkîk yolu eyler velî
Sâmî’den al gerçek haber vâsıl olam dersen eğer