"Kâbe Kavseyn" Ne Demekdir?

22 Nisan 2017 tarihinde yayınlanmıştır.

Kuran

Sûre-i Necm'in ilk 18 âyeti, Resûl-i Ekrem Efendimizin en büyük mu'cizelerinden biri olan Mi'râc-ı Nebî hakkındadır...Bu âyet-i kerîmelerin ma'nâlarını ve medlûllerini meâllerden okuyarak anlamak mümkün olmaz mutlakâ mu'teber tefsîrlerden okumak gerekir zîrâ bu âyetlerde birçok remzler, mecâzlar ve işâret yoluyla bildirilen birçok ince ma'nâlar vardır...

Biz bu yazımızda, âyetlerin tamâmını ele almayıp, bir kardeşimizin bizden açıklamamızı istediği, 9. âyet-i kerîmedeki "قَابَ قَوْسَيْنِ Kâbe kavseyn" tabirine temâs etmekle iktifâ edeceğiz...

Maalesef son devirde pek yaygınlaşan meâlcilik hastalığı sebebiyle, "Kâbe kavseyn" tabiri, "iki yay arası kadar" diye tercüme edilmekde ve okuyanların kafasını karıştırmakdadır...Arapçaya biraz âşinâ olanlar bilir ki "kâbe kavseyn" bir deyimdir ve bütün deyimler gibi bu deyim de kelimelerin tercüme edilmesi ile anlaşılamaz hattâ daha da kötüsü yanlış anlaşılır...Türkçemizde "Başım çatladı", "Ellerim ayaklarım buz kesti", "Gönlüme girdi", "Gözümden düştü" gibi sayısız deyimi kelimelerin ma'nâlarına göre değil mecâzına göre anlarız, öyle değil mi?...Gerçekde başımız çatlamamışdır, ağrının şiddetini ifâde etmek için öyle deriz...Elimizi ayağımızı buz kesmemişdir, çok üşüdüğümüzü ifâde etmek için öyle söyleriz...Gönüle ve göze bir şey girip çıkamaz, bunlar sevginin veya sevgiyi kaybetmenin mecâzlarıdır...Aynen bunun gibi, "Kâbe kavseyn" tabiri de tabirdeki "kâbe" ve "kavseyn" kelimelerinin ayrı ayrı tercüme edilmesiyle anlaşılamaz...Peki nasıl anlaşılır?

Eskiden Araplarda hükümdarlar, en sevdikleri ve saydıkları kişileri kendilerine iki yay kadar mesâfede oturttukları için böyle bir tabir ortaya çıkmışdır...Yani "kâbe kavseyn" demek, büyük bir zâtın, sevgisini, saygısını ve yakınlığını kazanmak demekdir...Elbette ki Cenâb-ı Hakk'a yaklaşmak hususunda mesâfe sözkonusu olmaz, kasdedilen ma'nevî yakınlıkdır. Hâsılı, "kâbe kavseyn"in zâhirî ma'nâsı, Resûlullah'ın Cenâb-ı Hakk'a hiç kimsenin yakın olmadığı kadar yakın olması demekdir. Sôfiyye lisânında buna "kurbiyyet" denir...Dikkat edilirse "kâbe kavseyn" lafzının hemen ardından bu ma'nâyı te'yîd ve te'kîd eden, "hattâ daha da yakın" anlamına gelen "اَوْ اَدْنٰىۚ ev ednâ" lafzı gelmişdir...Resûl-i Ekrem Efendimizin Allah katındaki kıymeti ve kurbiyyetinin derecesi, ancak bu kadar vecîz ve belîğ ifâde edilebilir...

Bu âyetin bâtınî ma'nâsına gelince...Bu âyet, tevhîd-i zâta işâret eder...Tevhîd bahsi, pek ince ve derîn bir  bahisdir, burada anlatılacak gibi değildir...Az da olsa bir fikir sâhibi olmak isteyenlerin, tevhîdin üç mertebesi hakkında yazdığımız şu yazıya bakmalarını tavsiye ederiz...

"Kavseyn"e erişince varır gelir gemiler
"Ev ednâ"nın bahrine hergiz gemi salınmaz

Listeye geri dön