1 Mayıs 2023 tarihinde yayınlanmıştır.
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretlerine kabz hâlinin sebebi sorulduğunda buyurdular ki :
O şahsın gördükleri ve işittikleri ve yedikleri ve akvâli ve ahvâli bu iş üzerine tesiri vardır. Hattâ bazı zevâtı görür, yâhud gördüğü kişinin nazarına uğrar, onun dahi insan üzerine tesiri olur. Hattâ en mühimlerinden bir tânesi de budur yani. Nazar meselesi. Nazar iki kısım. Bir nazar var, rahmet nazarı var, şefkat ve sevgi nazarı var. Bir de hased ve kötülük nazarı var. Bir de hilkat bakımından kötü nazarlı kişiler var.
Bir şeyh dervîşleriyle oturuyordu. Fakat kendisinde kabz hâli var, yani açılmıyor gönlü. Sordu dervîşlerine, "Burada yabancı kimse var mı?" dedi. Dediler ki, "Yabancı kimse yok ama sabahleyin bir adam geldi buraya, asâsını yani bastonunu burada bırakdı, gitdi, o kadar". "O asâyı dışarı çıkarın" dedi şeyh. Asâyı dışarı çıkardılar, şeyhin kalbi açıldı, kabz hâli gitdi, bast hâli geldi kendisine.
Bir adam ne kadar iyi olsa, meydân-ı muhârebede düşmanın kurşunundan kurtulamaz, meğer ki kendini iyi müdafaa ede. Yani bir adamın iyi olması, kötü adamın nazarından kendisini kurtaramaz. Ancak bir silah olması lâzım ki onu karşılasın. O silah da nedir? Duâsıdır, Allah'a sığınmasıdır.
Efendi Hazretleri kabz hâline sebeb olan şeylerden bahsederken şunu da zikretmişlerdi :
Gene bir zât mürşidine geldi, "Senelerdir ben tesbîhât yapıyorum, riyâzat yapıyorum, fakat bir türlü kabz hâlinden bast hâline geçemiyorum. Yani benim göğsüm açılmıyor" dedi. Şeyh dedi ki ona, "Sen Allah'ın men etdiği yerlere bakıyorsun, o bakman seninle Allah arasına perde oluyor ve kalbin açılmıyor senin". Daha bunun yüzlerce misâlini verebiliriz.
"Kabz hâlinden çıkabilmek için ne yapmalı?" diye sorulunca Efendi Hazretleri buyurdular ki :
İnsanın başına bir musîbet geldiği vakitde o musîbetin nereden geldiğini anlarsa, bu bir rahmetdir. Eğer musîbetin nereden geldiğini anlamazsa ikinci bir musîbetdir. Sordular İmâm-ı Azam'a, "Paramızın helâl olduğunu nereden bilelim?" diye, "Nereye sarf ediyorsanız oradan bilinir" dedi. Onun gibi, kabz hâli neden geliyor kendisine bunu keşf edecek, tanıyacak. Ben bir gün evvel ne yapdım. Onu düşündüğü vakitde buldu mu, "Ben bunu böyle yapdım, bundan bu oldu" diye buldu mu, o vakit derdine çâre buldu demekdir. Ondan sonra Allah'a karşı oturur duâya ve der ki, "Yâ Rabbi, ben böyle bir şey yapmışdım, bundan döndüm, rücû etdim, bir daha yapmayacağıma söz veriyorum sana" der ve kendisini Hakk ile başbaşa bırakır, hiç bir perde ortaya koymaz. Ne dünyâyı ne âhreti. Allah ile başbaşa kalır ki Allah ona kendinden daha yakındır. O vakit açılacakdır.
www.muzafferozak.com