29 Mart 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
Sekiz cennet vardır, her cennetin de yüz derecâtı vardır. Dereceler, Esmâ-yı Husnâ mikdârıncadır.Ehlullahın beyânına göre, doksan dokuz derece ni'metlerle dolu ve her biri diğerinden daha üstün olan makâmlara, yüzüncü derece ise bu nimetlerin hepsinden daha büyük olan rü'yetullah makâmına tekâbül eder.
Cennet üç türlüdür. Cennet-i efâl, cennet-i sıfat ve cennet-i zât. Âbidler cennet-i ef'âle, âşıklar cennet-i zâta giderler. Sûre-i Kamer'deki "فِي مَقْعَدِ صِدْقٍ عِندَ مَلِيكٍ مُّقْتَدِرٍ / Fî mak’adi sıdkın 'inde melîkin muktedir" âyet-i kerîmesi cennet-i zâta işâretdir. Cennet-i ef'âl ve onda bulunan ni'metler ise Kur`ân'ın bir çok yerinde zikredilmişdir. Meselâ Sûre-i Vâkıa'daki "وَحُورٌ عِينٌ * كَأَمْثَالِ اللُّؤْلُؤِ الْمَكْنُونِ* جَزَاء بِمَا كَانُوا يَعْمَ" âyet-i kerîmeleri gibi.Efendi Hazretleri buyururlardı ki :
Cennetde Allah'ın bol bol ni'metler vardır. Hûrîler, gılmânlar, vildânlar, yiyecekler, içecekler, gözlerin görmediği, kulakların işitmediği, akılların tahattur edemediği daha nice ni'metler vardır. Cennetdeki ni'metlerin sayısını hiç kimse bilemez. Cennetdeki ni'metlerin çokluğu ancak şöyle ta'rîf edilebilir. İnsanın canı ne arzuluyorsa onu önünde bulacakdır. "وَلَكُمْ فِيهَا مَا تَشْتَهِي أَنفُسُكُمْ وَلَكُمْ فِيهَا مَا تَدَّعُونَ " âyet-i kerîmesi bunu beyân eder. Ne istersen iste olmamak yok, verilmemek yok. İşte cennetin ni'metlerini bununla anla.Sekiz cennet ve Kur`ân'da bunlara işâret eden âyet-i kerîmeler şunlardır :