24 Mayıs 2019 tarihinde yayınlanmıştır.
İmâm-ı A'zam, Ramazân'da altmış bir hatim indirirmiş. Acem mubâlagası değil. Altmış bir hatim! Otuz hatim gündüz, otuz hatim de gece, bir hatim de terâvihde, altmış bir hatim yapıyor. Sen kaç yaprak Kur`ân okuyorsun, ne kadar Kur`ân dinliyorsun? Soruyorum sana. "Bilmiyoruz, maalesef okuyamadık" mı diyorsun? Resûl, "Beşikden mezara kadar okuyacaksın" diyor. Beş kuruş için doksan dokuz türlü şey yapıyoruz. O da kazandığımızı ya yeriz ya yiyemeyiz. Niçin Allah'ın kitâbını okumuyorsun, neden? Niçin dînini, îmânını öğrenmiyorsun? Yarın o lâzım sana. Allah'a kasem ederim ki, yüz tâne fakülte bitirsen hepsinin diploması kabrin hâricinde kalır. Bütün cihân senin olsa, hepsinin tapusu, çapı kabrin hâricinde kalır. Ancak tek başına amelinle kabre girersin. Ölenleri görüyorsun, onlara var bana yok zannediyorsun değil mi? O gelici pek yakında gelir. "Küllü âtin karîb" yani her gelici yakındır. Bak kaçıncı Ramazân'ı geçiriyoruz. Hemen geliverir, hemen geliverir. Hemen geliverir, hemen geliverir, bir de bakarsın, kapıya cansız at yani tabut geliverir. Çocuklarımız yetîm, karılarımız dul kalır. Sevdiğimiz mallar, sevmediklerimize kalır. Veremezsin kıyamazsın "Aman paracığım" dersin, kimi sevmezsen, ona kalır. Âdetullah böyledir.