11 Haziran 2024 tarihinde yayınlanmıştır.
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri, zikir meclislerine kadınların da iştirâk etmesine müsâade ederlerdi. Tabii erkeklerle kadınlar birarada, içiçe olmaz, kadınlar kendilerine mahsûs bir yerde bulunurlardı. Amerika seyahatlerindeki zikir meclislerinde de kadınlar zikre iştirâk ederlerdi. Tabii oradaki mekânlarda kadınlara mahsûs bir yer olmadığından, kadınlar ya erkeklerin arkasında, ya sağ tarafda, ya sol tarafda bir yerde toplanırlardı. Arada sırada, "Vay efendim kadın erkek birarada zikir yapmak olur mu!" diye itirazda bulunan ham sofular çıkar, Efendi Hazretleri onlara lâzım gelen cevâbı verirlerdi. Bazısı insaflı olur cevâbı duyunca kabûl eder, ham-ervah olanlar ise itiraza devâm ederlerdi.
Efendi Hazretleri, 1981 senesindeki Amerika seyahatlerinde Los Angeles'daki bir zikir meclisinden sonra yine böyle bir itirazla karşılaşmışlar. İtirazı yapan zâta nasıl cevâb verdiklerini gelin Efendi Hazretlerinin sâadetlerinden dinleyelim. Buyurdular ki :
Hani o zât Tarîkat-i Semâniyye şeyhinin oğluymuş ya, hani gece zikrullahdan sonra beni tutdu orada konuşduk monuşduk, Arap. O dedi, "Her şeyiniz güzel ama kadın erkek beraber zikrediyorsunuz, bunu ayırsanız olmaz mı?" dedi bana. Dedim, "Sen nerelisin?". "Ben Suudi Arabistanlıyım" dedi, "ama bir şeyh çocuğuyum, tarîkat ehliyim" dedi. Ben dedim, "Siz Kabe'de kadın erkek tavâfını ayırırsanız eğer, ben ayıracağım zikrullahı" dedim. "Sahîh sahîh" dedi gitdi, cevâb veremedi. "Ne vakit ki Kabe'de kadın erkek beraber etmeyecek tavâfı, kadınlar ayrı yapacaklar, erkekler ayrı yapacaklar, o vakit ben ayıracağım bu işi" deyince, "Sahîh sahîh" dedi, "hiç düşünmedim ben bunu" dedi. Dedim, "Orada nasıl kadın erkek Allah'ın evini beraber tavâf ediyorlar, burada da öyle yapıyoruz. Orayı ayırın siz, kadınlar ayrı tavaf yapsın, erkekler ayrı tavaf yapsın, ben zikrullahda kadınları ayıracağım" dedim. Halbuki kadınları sokmamışdım erkeklerin arasına. Kadınlar dışarıda yapdılar zikri. Fakat ehl-i insafmış, derhal kavradı yani itiraz etmedi.
Yine bir seferinde Amerika'daki bir zikir meclisinden sonra, Efendi Hazretlerine kadınların zikre iştirâki hakkında sorulunca, buyurdular ki :
Mutaassıb müslümanlar râzı olmazlar ama ben müsâade ederim. Arkada olmak şartıyla. Bize hep onu soruyorlar buradaki müslümanlar, "Niye kadınlarla berâber zikrediyorsunuz?" diye. Dedim, "Allah'ın kulları değil mi onlar? Onlar da zikredecekler. Allah yalnız erkeklerin Allah'ı mı yâhu".
İşin acâib tarafı şu ki, bir takım ham sofular, bu gibi itrazlarda bulunurken, Amerikalılar da tam aksine, "Niçin kadınlar erkeklerle beraber zikretmiyorlar, niçin aynı safda namaz kılmıyorlar" gibi sorular sorarlardı. Aslında onlar "Siz kadınlara ikinci sınıf insan muâmelesi yapıyorsunuz" demeye getiriyorlardı. Bir seferinde bir Amerikalı, "Kadınları niçin ayrı tutuyorsunuz, onlar niçin sizin aranıza karışmıyorlar" diye sorunca, Efendi Hazretleri şöyle buyurdular : "Cihâd gibi. Nasıl ki kadınlar harbe iştirâk etmiyorlar, erkeklere yardımcı oluyorlar, tıpkı onun gibi". Bir başka sefer yine bu tarz bir soruya cevâben, "Sizin burada kadın helâsıyla erkek helâsı ayrı değil mi? Neden ayrı yapıyorsunuz?" buyurdular. Bir başka sefer, yine böyle bir suâle karşı, "Ayrı olması lâzım. Sebebi de şu. Biz şarklıyız, kadınlara meylimiz fazladır. Belki kalbimizi bozarız diye korkarız.Her ihtimale karşı ayrı duruyoruz. Olmaz ama olur ki olur. Çünkü gönül açık bir ovaya benzer, rüzgar eser içerisinde. Ola ki gelir, ola ki" buyurdular.
www.muzafferozak.com