6 Aralık 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
Âyet, üç türlüdür. Âyât-ı enfüsiyye, âyât-ı âfâkiyye ve âyât-ı elfâziyye. Kur`ân-ı Kerîm, âyât-ı elfâziyyedir. Semâvât ve ardda ne varsa bunların hepsi kitâbullahdır. Okuyabilen için de, seriyyeden süreyyâya kadar birer risâledir. Tabii okuyabilen için, okuyamayana ne diyelim.
Hakk'dan 'ayân hiç bir şey yokdur fakat gözsüzlere pünhândır. Yani gözsüzler göremezler. Bu da baş gözüyle olmaz, kalb gözüyle görülür. Hazret-i Ömer radıyallahu anh "Ben rabbimi kalb gözüyle gördüm" buyurmuşdur. Yine Hayder-i Kerrâr Cenâb-ı Hazret-i Ali, "La a'büde rabben lem ereh" yani "Ben görmediğim rabbe ibâdet etmem" buyurmuşdur. Buna bâb-ı müşâhede derler. Bunu ancak tadanlar bilir.Kalb gözünün körlüğü, Sûre-i Hacc'daki "فَإِنَّهَا لَا تَعْمَى الْأَبْصَارُ وَلَكِن تَعْمَى الْقُلُوبُ الَّتِي فِي الصُّدُورِ fe innehâ lâ ta'mâl ebsâru ve lâkin ta'mâl kulûbulletî fîs sudûr" âyet-i kerîmesinde sarahaten beyân edilmişdir. Cenâb-ı Hakk hak ve hakîkati görmeyen münkir ve müşrikler hakkında "Muhakkak ki kör olan, onların baş gözleri değildir, lâkin kör olan sadırlarındaki kalbleridir" buyurmuşdur.