28 Kasım 2019 tarihinde yayınlanmıştır.
NUTK-İ ŞERÎF
Kamu eşyâya bakuban 'ayânen anı gördüm
Ki 'uşşâkın dilin kapan şeh-i hûbânı
gördüm
Sözüm yalan değil and içerem dostlar
inanın
Beher zerrât-ı mevcûdâtda ben ol cânı
gördüm
Ne gökçek yüzlü dilber kim beni mest
etdi 'aşkı
Ki her kim görse der bir 'âşık-ı hayrânı
gördüm
Boyanup reng-i 'aşka resm ü takvâyı
unutdum
Pes ol renk içre pinhân dilber-i mihmânı
gördüm
Nazîrsiz hüsn ü behcetde hemîn muhsin
durur ol
Ki bana bî-nihâyet etdiği ihsânı gördüm
Atuban çengel-i 'aşkın tutup gönlümü
çekdi
Arardım derdime dermân henüz dermânı
gördüm
Mecâzî hûblara olur idim dîvâne ammâ
Gözümden perde mahv oldu hakîkî hânı
gördüm
Mürâî zâhidin inkârına 'ucb oldu bâis
Görüp 'uşşâkı der ben bir takım nâdânı
gördüm
Anı rabt eylemiş dünyâ ağacına çün İblîs
Sanır kim şeyhi mürşiddir demez şeytânı
gördüm
Yemem gussa cefâ-yı münkirâna zerre denli
Bu yolda her cefâya sabr eden merdânı
gördüm
Tarab eyler deyü dahi eyler imiş bizi
vâ'iz
O tab'-ı câmidi kim görse der hayvânı
gördüm
Girer mi hiç kulağıma anın 'aşksız
kelâmı
Ki bir nutkunda bin esrâr olan sultânı gördüm
Beni doğru yolundan çıkarup saptırmak
ister
Bu râh içre erenler gördüğü burhânı
gördüm
Bu Kuddûsî teşekkür eyleyüp der kim
'ayânen
Nazar etdim kamu eşyâda ben Yezdân'ı
gördüm
Ahmed Kuddûsî
Kuddise Sırruh