8 Aralık 2019 tarihinde yayınlanmıştır.
NUTK-İ ŞERÎF
Kanâ'at gencine elin meğer erişmedi senin
Anınçün nefsin ucundan bırakdın mihnete cânın
Gel özün mihnete salma bu fânî zevke aldanma
Serâbı su sanup kalma sözün işitme şeytânın
Yemek içmek ü ni'metler dün ü gün dünyâ komaklar
Bu düzmekler bu bozmaklar katı mihnetdedir cânın
Bu dünyâ dâmına düşme varup şeytâna baş koşma
Bahil nâkes yolundan çık yürüt sen hayr u ihsânın
Bu mâl ü mülk ü hânümân senin nendir eyâ miskîn
Göre ne kaldı mâlına vü mülküne Süleymân'ın
Senin oldur kim elinle anı sen miskîne verdin
Senin değil senin değil senin ardında kalanın
Sen anı vârise korsun döker saçar ü yer içer
Senin hasret ü derd ile karılır toprağa tenin
Elinde fırsatın varken malına mâlik ol zinhâr
Hiç assı kalmayıserdir sana sonraki pişmânın
Tama' hırs u hased ipi elin gönlün dilin bağlar
Cidâl ü kibr ü buhl ü mekr bulardır alan îmânın
Sana çün verdi Hakk varlık dedi Kur`an ile "enfık"
Sakın sen etme bahillik cehennem etme cinânın
Var ol nefsin itin kör et kanâ'at ile elbir et
Yerin cennet eşin hûr et gel uy hükmüne Kur`an'ın
Ayır nefsini şeytândan ki sırlar duyasın cândan
'Atâlar gele Sultân'dan yakîne ere gümânın
Eğer hep varlığın versen bu varlıkdan seni yursan
Ana yokluk ile varsan dîdârın göresin anın
Zîrâ dîdâr yolu yokluk varır cennete cömerdlik
Gider tamuya nâkeslik bulardır yolu insânın
Velî yokluk yolun tutsan ne hoşdur ol Şâh'a yetsen
Fenâ bahrinde mahvetsen dükeli âyîn erkânın
Kalaydın Dost ile bâkî olaydın 'âleme sâkî
Felek atlasın üstünde kuraydın çetr ü sayvânın
Bu Eşrefoğlu Rûmî'nin tutarsan pendin ey dervîş
Olasın 'âlem içinde murâdı cümle eşyânın
Eşrefoğlu Rûmî
Kuddise Sırruh