20 Mayıs 2020 tarihinde yayınlanmıştır.
Âşık Paşa, meşhûr eseri Garîbnâme'de, Sûre-i Nûr'daki "اللَّهُ نُورُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ Allahu nûru's-semâvâtü ve'l-ard" diye başlayan "Nûr Âyeti"nde geçen kandilin insana işâret ettiğini ve insanın ilâhî nûra erişebilmesi için yedi şeyin lâzım olduğunu söylemiş ve bunları da kandilin aksâmı ile îzâh etmişdir. "Yedi nesne olmayınca, zevâyâ-yı sülûk ve meşâyih müzeyyen ve münevver olmaz ve çün bu yedi nesne cem' ola, mehâfil ve mecâlis üns mahalli ve müzeyyen olur" demiş ve aşağıdaki manzûmeyi inşâd etmişdir.
Kanı ol 'ibret soran gelsin beru
Gözü gönlü bir dem uht olsun beru
Anlasın gönlüyle görsün göz ile
Ma'nâ yalnız ma'lûm olmaz söz ile
Göze görmek geldi gönle anlamak
Görüben anlayanındır tanlamak
Ger birikmezse gözün gönlün bil
Kim ne anlar görmek işitmek ile
Anların kim gözü gönlü bir dürür
Cümle türlü 'ilm ana zâhir dürür
Ger birikdiyse gözün gönlün tamâm
Gör ki ma'nâ dopdoludur her makâm
Kanda baksan cümle 'ibret yazlıdır
'İbrete bak ki anda hikmet gizlidir
'İbret al deyüp niçün eytdi Hakk bize
Niçün oldu bu emir gönle göze
فَاعْتَبِرُوا يَٓا اُو۬لِي الْاَبْصَارِ
Ya'ni her bir nesneyi kim göz göre
Bu gönül andan gerek ma'nâ dere
Tâ bile bu âdemî kendözünü
Nitekim gözgüde görür yüzünü
İmdi gel bir sırrına gir bu sözün
Gönlünü der kendözüne aç gözün
Anlagıl kim dünyâda 'ibret nedir
Dinle imdi kim hikâyet nitedir
Bir kitâbdır bu cihân 'ibret dolu
Kim okursa anı oldur bahtlu
Oku imdi ol kitâbdan bir sebak
Gönlünü cem' eyle bir kandîle bak
Gör mu'allak ne'yçün asmışlar anı
Anı bilmekden bilesin sen seni
Yedi nesne kandili kâim tutar
Cem' içinde cismini dâim tutar
Gör hulâsa kankısıdır ortada
Ayrığı âletdir ana ey dede
Bu yedi nesne ki bir yerde bile
Kandil adıyla gelir bunlar dile
Altısı ol birisiyledir diri
Ayrığı göz gibidir ol göz nûru
Birisi'yçün altısı varlıkdadır
Zîrâ kim anınla yârlıkdadır
Ol biri olmazsa yok tut altısın
Ma'nâsın gözle bu sözün ma'nâsın
Adlarıyla ma'nâsın eydem sana
İşit imdi nicedir önden sona
Birisi bu kandilin şol cismidir
Kim hakîkat kandil anın ismidir
Aslı toprakdan dürür sûret gibi
Sen işit bir bu 'acâib tertibi
Biri sudur kim dolupdur kandile
Revnakı bu kandilin ol su ile
Sudan ayruk nesne hîç lâyık değil
Ol dahi yok olmağa bayık değil
Biri şoldur kim fetîle cismini
Anda berkitmişler anın resmini
Bu fetîle cismini dâim tutar
Kandil içinde anı kâim tutar
Birisi hod ol fetîle kendidir
Kim anınla ma'lum olur bunda nûr
Nûru ansız anlasa olmaz kişi
Ana mensûb eylemişler ol işi
Bir dahi vardır kim anın adı yağ
Ol tükense kâim olmaz bu çerâğ
Yağ iledir bu çerâgın varlığı
Od ile yağ eyledi hoş yârlığı
Birisi oddur ki kandilde yanar
Andan aydın hem miyân u hem kenâr
Revnak u yüz suyu oldur kamuya
Ansız evler cümle benzer tamuya
Biri ipdir kim tutupdur kandili
Ol ipin sakfa erüpdür menzili
Sakfa berkinmiş ucu sahna iner
Ana aslupdur bu kandil kim yanar
Taş yanından kaplayu ipdir tutan
Kamusundan içerü oddur tüten
Pes hulâsâ ortada ol od durur
Kim karanu yerlere aydın verür
Anın içün geldi bunlar bir yere
Kim ol od anda yana aydın vere
Ger ol od olmazsa andan ayruğu
Öyle bil kim yoğa benzer varlığı
Bu yedi nesne ki uş geldi dile
Âlet oldu biriküben kandile
Âdemîde her biri bir nesnedir
Âdemî kandil değil mi pes nedir
İmdi gel bir sen bu sözü anlagıl
Bu meseldir kendözüne bağlagıl
Anlagıl kim sen nesin kandil nedir
Dinle imdi kim hikâyet nitedir
Gör kim ol kandil senin cismin gibi
Aslı toprakdan tamâm hısmın gibi
Bu sûret toprak değil mi pes yine
Çün ki sındı toprağa düşdü yene
Su ile kandil neye benzer neye
Su meseldir câna kandil gövdeye
Nitekim ol su dolupdur kandile
Gövde hem şöyle olupdur cân ile
Ol demir kim bu fetîl geçmiş dürür
Ya'ni bu şer'a mesel gelmiş dürür
Tutmasaydı ol durmayaydı bu fetîl
Pes hakîkat anı şer' ahkâmı bil
Ol fetîle hod bu nefsdir ey safâ
Kim tutupdur anı şer'-i Mustafâ
Nefsi hâk üzre tutan ahkâm dürür
Nefs anınçün bu yola mahkûm dürür
Gör bu kez kandil yağı nendir senin
Anlagıl kim 'aklına dendir senin
Nitekim yağsız çerâğ yanmaz olur
Pes 'akılsız başa 'aşk konmaz olur
Âdemî çün kandil ola 'aklı yağ
Pes Çalap 'aşkı gerek anda çerâğ
Yandır imdi 'aklı ol 'aşk oduna
Ger çerâğ olmak dilersen bu dine
Ol ipi gör sakfa berkinmiş durur
Bir ucu bakgıl yere inmiş durur
Ol bu Kur`ân'dır ki indi mahluka
Aslı muhkem berkinipdir ol Hakk'a
Şöyle kim kandil ipe aslıp durur
İşbu Kur`ân'dır ki halk yapşup durur
Pes vücûd bir kandile benzer ey yâr
Ne kim ol kandilde varsa anda vâr
Sırçası cismin değil mi suyu cân
Ol demir ahkâm-ı şer'dir bî-gümân
Pes fetîl nefsin ü yağ 'aklınn dürür
Ol yanan od şol senin 'aşkın dürür
Ol ipi kim kandil aslıpdur ana
Tanrı'nın kudret ipidir görsene
Kudret ipi ya'ni Kur`ân'dır bize
Tanrı'dan indi ki bu halkı düze
Yapışuban ol ipe yanmak gerek
İmdi bu gafletden uyanmak gerek
وَاعْتَصِمُواْ بِحَبْلِ اللّهِ جَمِيعًا
Bu kamu tertibde kim kandil dürür
Maksûd oldur kim yanar aydın verür
Yanmasa pes varlığı benzer yoğa
Yoğa benzer nesneden hod ne doğa
Âdemî çün kim meseldir kandil
Pes gerek kim yahtu vere mahfile
Tutuşa Hakk 'aşkına her dem yana
Aydınından kamu 'âlem dinlene
Her ki 'aşka düşmedi ol yanmadı
Sohbetinden kimsene dinlenmedi
Yanmadık kandile benzer bil anı
Vâr iken yokdur yoğa saygıl anı
Âdemî oldur ki anda 'aşk ola
Hakk yolunda gine dura 'aşk ile
Her ki yokdur 'aşkı yokdur kendözü
Öyle bil kim düne benzer gündüzü
Kendözünden bilmegil bu 'aşkı sen
'Âşık idi ol sana sen yoğ iken
Kulların ilk kendi sevdi ol Celîl
Ol muhabbet kullara oldu delîl
فَسَوْفَ يَأْتِي اللّٰهُ بِقَوْمٍ يُحِبُّهُمْ وَيُحِبُّونَهُٓ
Çekdi ol hâs kulların andan yana
Pes anın 'aşkı dürür ilten ana
İşbu mülkü 'aşk içün düzdü Çalap
Yer ü gök olmaklığa 'aşkdır sebeb
Yerde gökde zerre zerre 'aşk kodu
Anın içün doldu 'âlem 'aşk odu
Ne ki varsa cümle 'âşıkdır ana
Hasreti şol kim yete bir kez ana
Her birine bir nazar kılmış idi
Bir işâret kulluğa olmuş idi
Kaldı bunlar ol işâret üstüne
Her biri hoş görünem deyüp dostuna
Yere bir kez dur dedi durdu durur
'Aşk içinde yüz yere urdu urur
Suya bir kez ak dedi akdı akar
'Âşk içinde dün ü gündüz bî-karâr
Yele bir kez es dedi esdi eser
'Aşk içinde günde bin menzil keser
Oda bir kez yan dedi yandı yanar
Yandırır hem 'aşk ile kendi yanar
Pes bilin her nesne 'aşka kul dürür
'Aşk dürür kim ağlatır hem güldürür
Cümle cünbüş 'aşk iledir 'aşk ile
Pes bilin kim Hak biledir 'aşk ile
'Âşk değil mi çarhı sergerdân kılan
Ayı günü durmadan gerdân kılan
'Aşk değil mi 'akla dâniş ögreten
İşlerin unutturup iş ögreten
'Aşk değil mi şol yürekler kaynatan
Mâlı yağma buyurup baş oynatan
'Aşk değil mi tâcı tahtı terk eden
Pâdişâhla 'ahd ü peymân berk eden
'Aşk değil mi dil içinde söyleyen
Gizli 'ilmi şerh ü takrîr eyleyen
'Aşk değil mi şol nefesde âh olan
Nefs içinde kul u cânda şâh olan
'Aşk değil mi göz içinden gözleyen
Görklüler görkün gönülde gizleyen
'Aşk değil mi şol kulakdan dinleyen
Söz içinden gizli ma'nâ anlayan
'Aşk değil mi şol gönülde dâğ olan
Hem gönül bendin kesen hem bâğ olan
'Aşk değil mi 'akl içinde anlayan
Gördüğünden 'ibret alup tanlayan
Pes bu 'Âşık cânına şükrânedir
Kim anın 'aşkıyla her dem yânedir
'Aşkdır anı durmadan hî ündeyen
Dosta doğru yol budur gel gel diyen
Ey Hudâyâ doğru yoldan ırmagıl
Kendi 'aşkından bizi ayırmagıl
Âşık Paşa
Kuddise Sırruh