6 Mart 2019 tarihinde yayınlanmıştır.
Memâlik-i Acem'den Küşter nâm bir beldede gencîne-i vücûddan behrever olup bu diyar-ı nüzhet-medâra sâye-figen nüzûl oldukda Kara Şeyh Mahallesi denmekle ma'rûf mahallede ikâmet eder. Cezbe-i 'azîm sâhibi ve zeyl-i kerâmât-ı 'aliyye sâhibi müstecâbu'd-da've olmakla civârında olan germâbeye kudüm-zen-i duhûl olup bazı âsâr-ı kerâmet-nümâları safha-yı kalb-i ruham-ı halvetde bedîddir. Cennet-karâr merhûm Gâzî Hudâvendigâr'ın, evâhir-i devr-i saltanatlarında müteveccih-i dâr-ı bekâ olup mahalle-i merkûm hâricinde Sultân Orhan hadîkası mukâbelesinde bir sahada medfûn ve merkadine nazır bir 'ayn-ı cârî olup subh u mesâ ebnâ-yı sebîli iskâdadır.Kerâmeti zâhir, duâsı makbûl bir veliyyullah olan Şeyh Küşterî Hazretlerinin kabri, de önündeki güzel çeşme de yakın zamâna kadar duruyormuş. Maalesef diğer bir çok türbe ve kabirler gibi onu da bir gecede yıkmışlar ve yerine bir binâ yapmışlar. Bursa'da "sıra dükkanlar" tabir edilen yerin hizasında bulunan kabrin taşında, "Kutbü'l-‘Ârifîn Gavsü'l-Vâsılîn Cennet-mekân Firdevs-âşiyân Sâhib-i Hayâl Şeyh Muhammed Küşterî" ibâresi yazılı imiş.
Karagöz oyunu, vahdet-i vücûdu gösterir. Sahne, kâinâtın remzidir. Yanan kandil veyâ meş'alenin şu'lesi, hayâtın yani canlılığın remzidir. Karagözcünün görünmemesi, Cenâb-ı Hakk'ın gözlerden nihân olmasına remzdir. Ne Karagöz'de hayat vardır ne de Hacivat'da, hepsini Karagöz'cü oynatır. Nasıl ki, ne sende can var, ne bende. Senden, benden konuşan, konuşturan Hakk Teâlâ Hazretleridir ama birimizin sesi Karagöz gibi çıkar, öbürünün sesi Hacivat gibi. Perdenin dört köşe olması dört iklîme işâretdir, dört mevsime işâretdir, dört kitâba işaretdir.Efendi Hazretleri, Karagöz oyununun başdan sona tasavvufî işâretlerle dolu olduğunu anlatırken, "Oyun esnâsında Hacivat bir semâî okur, o semâî şerh edilse, tasavvufdan iki cildlik kitap yazılır" buyururlardı. Karagöz oyununda sahneler arasında geçiş yapılırken okunan gazeller ve semâîler, oyunun kendisinden bile daha önemli idi zîrâ bu manzûmeler sıradan manzûmeler değil, hepsi birbirinden kıymetli ârifâne nutuklardı. Râşid Ali Baba'nın şu perde gazeli bunlara güzel bir misâldir. Karagöz Oyununun tasavvufî remzlerini hakîkaten pek güzel beyân eden bu gazelin kısa bir îzâhını bir önceki yazımızda bulabilirsiniz.
Karagöz oynatanlar, ilimden irfândan bî-behre olan sıradan insanlar değillerdi. Hattâ Karagöz'ü, bazı tekke şeyhleri yani irşâda me'mûr olan zevât oynatırlardı. Zâten Karagözcülerin pîri de Şeyh Küşterî Hazretleri'dir. Kabri Bursa'da idi. Bir gecede yıkmışlar, yerine fotoğrafçı dükkânı yapmışlar. Fakîr, gitmiş, ziyâret etmişdim. Akşamdan türbe idi, sabahleyin fotoğrafçı dükkânı olmuş.Efendi Hazretlerinin çoçuk yaşda başlayan Karagöz merâkını ve bazı hâtıraları "Muzaffer Efendi Hazretleri ve Karagöz" başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.