25 Ekim 2021 tarihinde yayınlanmıştır.
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki :
İnsanların bir kısmı gülün renginde, bir kısmı kokusunda, bir kısmı gülü eken bahçıvanında, bir kısmı bahçıvanın Rabbinde, bir kısmı nasıl bahçede bitdi gül, bununla uğraşır. Yani esâsa varanlar pek azdır. Zâten, " وَقَلِيلٌ مِّنْ عِبَادِيَ الشَّكُورُ ve kalîlün min 'ibâdiye'ş-şekûr", orada "min" cüz'iyyedir, pek azdır bu kemâle eren insanlar. Eğer herkes kemâle erseydi zâten kemâlin kıymeti kalmazdı.
New York'u duyan, New York'u gören gibi olmadı. New York'un içine giren de, New York'u gören gibi olmadı, o daha ilerledi. Aya çıkan insan, yıldızları, göğü ölçdüğü hâlde, kendi üzerindeki eşyâyı bilmez. Vücûdunun iç kısmı değil, üzerindeki eşyâyı bilmez.
İşte bize bunları gösteren, yani gülün esâsını bize bildiren, kokusunu kim halk etdi, rengini kim halk etdi, bunu bildiren zât kim biliyor musun? İşte o âdem. Yani esmâya mâlik olan Âdem'den gelen enbiyâ bize bildirdi. Eğer peygamberler gelmeseydi, insanoğlunun bunu bulması gâyetle güç olurdu. Çünkü insanoğlu peygambersiz olursa, kendi kızkardeşiyle evlenir, anasıyla evlenir, hayvanı kendisine ilâh olarak ilân eder. Netekim de fî zamâninâ ineği hak bilip de onun idrarını içen bir alay insan var. Hattâ pisliği bile yer.
www.muzafferozak.com