17 Aralık 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
Kendi hüsnün seyr kılmak istedi sultân-ı 'aşk
Eyledi keşf-i cemâl yani açıldı kân-ı 'aşk
Çıkdı bir gevher o kândan bî-misâl ü bî-kıyâs
Zerre-i nûrunda kılmış bin güneş pinhân-ı 'aşk
Gevher-i nûr-u Muhammed mâye-i tohm-i vücûd
Kim anınla âşikâr oldu bilindi şân-ı 'aşk
'Aşk edüp andan zuhûr ol 'aşkın oldu mazharı
Eyledi ta'zîm ü tekrîm nice bin yıl anı 'aşk
Öyle bir gevher ki "mâ kân mâ yekûn"un "kâne"si
Öyle bir gevher ki olmuş vasfının hayrânı 'aşk
'Aklı kül etti zuhûr hem şu'le-i nûr oldu rûh
Neşr-i câm-ı feyz-i akdesle kılıp devrân-ı 'aşk
Nûr içinden bir kalem çıkdı cihân bir noktası
Levh olup cümle yazıldı serbeser fermân-ı 'aşk
Sâbit oldu suhf-ı 'âlem kıldı 'aşk sırrın 'ayân
Ahmed-i Muhtâr’ı mahbûb eyledi i'lân-ı 'aşk
Oldu bir deryâ Muhammed'le mehabbet pür hikem
Kaynayup 'âlemleri oldu muhît 'ummân-ı 'aşk
Ol cemâl-i hüsne karşı neş'esinden 'aşk-ı pâk
Hâk-i pâye nezr kıldı 'âlem-i imkânı 'aşk
Zîr-i pâyine döşendi nüh felek 'arz u semâ
Eyledi zâhir sırât ü mahşer ü mîzânı 'aşk
Haymegâhı 'arş olup kürsî ana bir tahtgâh
Nûr içinde kendi kendin eyledi seyrân-ı 'aşk
Çok sıfat verdi ana çok isim ile kıldı nidâ
Metn-i hüsnünde kırâat eyledi Kur’ân'ı 'aşk
'Aşkdan geldi zuhûra âb ü âteş hâk ü bâd
Açdı esrar-ı vilâdı rahmet-i bârân-ı 'aşk
Oldu ol nûrun şu'âtı melâik bî-hisab
Oldular fermanber-i tesbîh ü medhhân-ı 'aşk
Doğdu ol nûrdan nice eflâk ü eşbâh ü nücûm
Eyledi pür zevk ü pür şevk 'âlem-i ekvânı 'aşk
Cem' olup rûh ü melâik kıldılar 'aşka sücûd
Tard edüp ol 'aşkdan vehmeyleyen şeytânı 'aşk
Kendi kendine hicâb olunca gördü nûru nâr
Ol sebebden kıldı zâhir cennet ü nîrânı 'aşk
Nûrdan vehmeyleyen nâra düşüp çekdi 'azâb
Nûrunu fehmeyleyenler oldular cânân-ı 'aşk
Sûret-i zîbâsını izhâr için 'aşk 'âleme
İntihâb etti cenâb-ı ekmelü'l insânı 'aşk
Döndürür dâim Mu'îd ismi Muhammed 'aynını
Perde-i aşkı açanlar oldular kurbân-ı aşk
'Âşık u ma'şûk u mahbûb u habîb bir nûr iken
Kesret-i esmâ vü sıfatda kaldılar nâdân-ı 'aşk
Kenz-i 'aşkın masdarı Ahmed Muhammed Mustafâ
Cem' ü tafsîlinde anın "nezzele'l-furkân"ı 'aşk
'Aşk ile olsun salât ile selâm ol nûra kim
Nûr-i vechini görenler oldular sûzân-ı 'aşk
Hem Raûf u hem Rahîm ü sâhibü'l "huluk-ı 'azîm"
Şems-i hüsnünde ayândır hüsn-i bî-pâyân-ı 'aşk
Hâk-i pâyinde Kemâlî cân veren 'âşıkların
Hâk-i pâyinde kurulmuş çeşme-i hayvân-ı 'aşk
Osman Kemâlî Efendi
Kuddise Sırruh