Kerâmet Odur ki İnsanı Süflî Hâlden Ulvî Hâle Getirir

16 Ağustos 2020 tarihinde yayınlanmıştır.

Fihi Ma Fih
Ârifler Sultânı Mevlânâ Celâleddîn Rûmî Kaddesallahu Sırrahu'l-Âlî Hazretleri buyuruyorlar ki :
Birisi buradan bir günde veyâ bir anda Kabe'ye gitse, bu o kadar da şaşılacak bir iş, büyük bir kerâmet değildir. Bâd-ı semûmumun seyrinde dahi bir anda her nereye isterse gidecek kadar kerâmet vardır. Kerâmet odur ki, seni süflî hâlden ulvî hâle getirir. Oradan buraya, cehilden akla ve cemâdlıkdan hayâta gelirsin. Nitekim önceden toprak idin, seni nebât âlemine getirdi. Sonra nebât âleminden de sefer eyledin, alaka ve mudga âlemine geldin, ondan sonra hayvânî âleme ve oradan da insânî âleme sefer eyledin. Kerâmet, Hakk Teâlâ'nın sana böyle bir seferi nasîb kılmasıdır. Bu geldiğin yollara ve erişdiğin menzillere, geleceğini de hangi yoldan varacağını da bildiğin, hayâl etdiğin yokdu. Ne zaman ki geldin, seni getirdiler, şimdi âşikâre olarak geldiğini görüyorsun. İşte seni böyle başkaca türlü türlü yüz âleme getireceklerdir. Münkir olma ve sana bundan haber verirlerse, kabûl et!
Hazret-i Ömer'in huzûruna hediye olarak zehirle dolu bir kâse getirdiler. Hazret-i Ömer, "Bu neye yarar?" diye sorunca, "Bu, ona yarar ki, bir kimsenin aşikâre olarak öldürülmesi uygun görülmezse, bundan ona biraz verildiği vakit, gizlice ölür. Eğer kılıç ile öldürülemeyecek bir düşman olursa, bundan gizlice bir parça verip öldürürler" diye cevâb verdiler. Hazret-i Ömer "Çok iyi birşey getirmişsiniz, bende öyle büyük bir düşman var ki, ona kılıç yetişmez ve bu âlemde bana ondan daha çok düşmanlık eden bir kimse de yokdur. Onu bana veriniz de, o zehri o düşmanıma içireyim" buyurdular. Zehri getirenler, "Bunun hepsini birden içirmek gerekmez, bir zerresi bile yeter. Çünkü bu zehir, yüz bin kişiye yetecek kuvvetdedir" dediler. Hazret-i Ömer, "Benim düşmanımın düşmanlığı da bir kişinin düşmanlığı kadar değildir, belki bin kişilik kadardır. Hattâ öyle ki yüz bin kişiyi tek başına tepetaklak etmişdir" buyurdu ve derhal o zehri alıp hepsini birden içdi. Orada bulunan ve bu hâdiseye şâhid olan gayr-i müslim topluluk, "Senin dînin hakdır" dediler ve hepsi birden müslüman oldular.
Mü'min ân bâşed ki ender cezr u med
Kâfir ez îmân-ı û hasret hored
Mü'min ona derler ki her hâl ü kârda
Kâfir dahi onun îmânına eder gıbta
Hazret-i Mevlânâ

www.muzafferozak.com
Listeye geri dön