Kerbelâ Cinâyetine İştirâk Eden Birinin İbretlik Âkıbeti

17 Ekim 2016 tarihinde yayınlanmıştır.

Muharrem
Sûre-i İbrâhîm, Âyet 46-47
Daha önce de ifâde etmişdik...Kerbelâ'da İmâm Hüseyn'e ve ashâbına o zulmü revâ görenlerin hepsi bir belâya uğrayıp kısa zamanda makhûr u perîşan olmuşlardır...Kimisi delirmiş, kimisi onulmaz bir hastalığa yakalanmış, kimisi yanarak kimisi düşerek, kimisi kılıca gelerek geberip gitmişlerdir...Bunlardan birinin hikâyesi de şöyledir...

Ya'kûb ibn Süfyân'dan rivâyet edilmişdir :

Çiftliğimde cemaatle yatsı namazını kıldıktan sonra bir müddet sohbet edip oturduk. Bu sohbetde, Hüseyn ibn Ali radıyallahu anh ve Kerbelâ Fâciası bahis konusu edildi. Orada bulunan adamlardan birisi "Hüseyn'in üzerine yürüyen ve onun şehîd edilmesine yardım edenlerden olup da, ölmeden önce bir azâb ve felâkete uğramayan hiç bir kimse yoktur!..." Odada bulunan oldukça yaşlı bir adam "'Ben de o hâdisede bulunanlardanım. Fakat şu ana kadar başıma kötü bir şey gelmedi..." dedi. Odada yanmakda olan kandil o sırada sönüverdi. İhtiyar adam, onu yakmak için kalktı. Ateş, birden parlayıp, ihtiyarın elbisesini tutuşturdu. İhtiyar, canını kurtarmak için Fırat ırmağına daldı. Fakat ateş onu orada da bırakmadı ve ölünceye kadar onun yakasını bırakmadı!...Bu ihtiyar hakkında, "Ateşde yanma azâbı ile suda boğulma azâbı birleşdi!" denilmişdir...


Esmâ-yı Hüsnâ'dan biri olan "Müntekim" isminin ma'nâsı, "Dilediğine cezâ vermede şiddetli davranan, suçluları müstehak oldukları cezâya çarptıran, âcizlerin-zayıfların-mazlûmların intikâmını onların yerine zâlimlerden ve zorbalardan alan" demekdir...Kur`ân'da birçok âyetde Allah'ın "intikâm alıcı" olduğu zikredilmişdir...En üstteki levhada yer alan âyet-i celîleler de bunlardandır :
"Ve kad mekerû mekrehum ve indallâhi mekruhum ve in kâne mekruhum li tezûle minhul cibâl. Fe lâ tahsebennallâhe muhlife va’dihî rusulehu, innallâhe azîzun zuntikâm"
"Onlar tuzaklar kurdular ama Allah nezdinde de onlara tuzak var, isterse onların tuzakları dağları yerinden oynatacak olsun!...Sakın Allah’ın, peygamberlerine yaptığı vaadden cayacağını zannetme! Allah elbette mutlak gâlibdir, intikâm sâhibidir"
Resûl-i Ekrem Efendimiz hakkında nâzil olan şu âyet-i celîle de pek câlib-i dikkatdir...Öyleki Cenâb-ı Hakk'ın, mazlûmların intikâmını zâlimlerden bazen çabucak aldığını bazen de li-hikmetin te'hîr ettiğini anlıyoruz : 

فَإِمَّا نَذْهَبَنَّ بِكَ فَإِنَّا مِنْهُم مُّنتَقِمُونَ *  أَوْ نُرِيَنَّكَ الَّذِي وَعَدْنَاهُمْ فَإِنَّا عَلَيْهِم مُّقْتَدِرُونَ
"Fe immâ nezhebenne bike fe innâ minhum muntekımûn. Ev nuriyennekellezî vaadnâhum fe innâ aleyhim muktedirûn"
"Resûlüm! Biz seni vefat ettirip yanımıza alsak da, yine onlardan intikâmını alırız. Yâhut onlara vaad ettiğimiz azâbı, sana sağlığında gösteririz. Çünkü onlara karşı Biz her zaman  güçlüyüz"
Listeye geri dön