Keşf ve Mükâşefe

4 Mayıs 2019 tarihinde yayınlanmıştır.

Tasavvuf
"ﻛﺸﻒ Keşf" kelimesi lugâtde "Perdeyi kaldırmak", "Kapalı olan bir şeyi açığa çıkarmak", "Keyfiyeti mechûl olan bir şey hakkında bilgi edinmek" gibi ma'nâlara gelir. Nitekim lisânımızda da bu ma'nâları ifâde etmek için kullanılır. Sôfiyye lisânında ise, kalbe doğan ilâhî ilhâmlar için kullanılır. İlhâm, firâset, feth, inkişaf, müşâhede, muhâdara, muâyene, yakîn gibi tabirler de yerine göre aynı ma'nâya kullanılmışdır. 
"Keşf" ile aynı kökden gelen "Mükâşefe" tabiri de aynı ma'nâya gelir. "Keşf" ya da "Mükâşefe", Cenâb-ı Hakk'ın dilediği kulunun kalbinde meydana getirdiği bir bilgidir ki bu bilgi başkaları için kapalıdır yani gaybdadır.

Resûl-i Ekrem Efendimizin şu meşhûr hadîs-i şerîfi mükâşefeye işâret eder. Efendimiz, "İttekû firâsete'l-mü'min fe innehû yenzuru bi nûrillah / Mü'minin ferâsetinden korkun zîrâ O Allah'ın nûruyla bakar" buyurmuşlardır. Yani ferâset ehli mü'min başkalarının göremediğini görür, bilemediği bilir demekdir. Buradaki mü'min, müstakîm olan, kâmil bir imâna yani yakîne sâhib olan kişi demekdir.

Keşfin bir çok mertebesi ve pek çok tezâhürü vardır. Bu mertebe ve tezâhürler keşfolunan hakîkatin hangi âleme âid olduğuna göre ve mükâşifin yani keşfe mazhar olan zâtın derecesine ve ahvâline göre değişir. Meselâ âlem-i berzahdan bir hakîkati keşfetmek başka âlem-i âhiretden bir ma'nâyı keşfetmek başkadır. Muhâtabın kalbinden geçenleri keşfetmek başka, uzak bir diyârda meydana gelen bir hâdiseyi keşfetmek yine başkadır. Gelecekdeki bir hâdiseyi keşfetmek başka, geçmişdeki bir vak'ayı keşfetmek yine başkadır. Uykuda vâki' olan keşf başka uyanıkken zuhûr eden keşf yine başkadır. Kur`ân-ı Kerîm'de ve Hadîs-i Şerîflerde bunların hepsine bir takım işâretler ve misâller vardır. 

Kur`ân-ı Kerîm'deki işâretlerden biri Sûre-i Yûsuf'dadır. Yûsuf aleyhisselâmın hayâtından herkes ümîdini kesdiği halde Ya'kûb Aleyhisselâm oğlunun yaşadığını yakînen biliyordu. Diğer çocukları O'nun Yûsuf'un hasretiyle hiç durmadan âh u enîn edişine karşı "Yeter artık, bu üzüntü ile kendini mahvedeceksin" meâlinde sözler söylediklerinde Hazret-i Yakub, onlara "اَعْلَمُ مِنَ اللّٰهِ مَا لَا تَعْلَمُونَ a'lemü minallahi mâ lâ ta'lemûn" cevâbını vermişdir. Bunun ma'nâsı "Allah bana sizin bilmediğinizi bildirdi" demekdir.

Resûl-i Ekrem Efendimizin gelecekden verdiği haberler de birer keşifdir. Resûl-i Ekrem Efendimiz, Hendek harbinde kırılmasında çok müşkülât çekilen bir kayayı parçalamak üzere bizzat yed-i mübârekleri ile kazmayı üç defa arka arkaya taşa indirdiğinde her seferinde gelecekde müyesser olacak fütûhât keşf ile tebşîr olunmuş ve Efendimiz de bunları ashâbına haber vernişdir. Kıyâmet alâmetleri, âhir zaman fitneleri gibi meselelerde vârid olan hadîs-i şerîfleri de bu meyânda değerlendirebiliriz.

Hızır aleyhisselâm ile Mûsâ Peygamber arasında cereyân eden hâdiselerde, Mûsâ aleyhisselâm için gaybda olan husûsların Hızır için âşikâr olması da mükâşefenin bir başka tezâhürüdür.

Hazret-i Ömer radıyallahu anh Efendimizin hutbe îrâd ederken birdenbire 'Yâ Sâriye el-cebel" diye üç defa bağırması da keşfin diğer bir türüdür. Sâriye, o sırada İran'da harbeden İslâm ordusunun komutanıdır. İslâm ordusu bir ara zora düşmüş, düşmanın kuşatması ile mahvolmak üzere iken Hazret-i Ömer bunu keşf ile görerek kumandanına üç aylık yoldan "Dağa doğur çekilin" diye emir vermiş ve İslâm ordusu bu sâyede mağlûbiyyetden kurtulmuşdur.

Keşf ve mükâşefe istikâmet ehli olanlara mahsûs nimetlerdendir. Nitekim Sûre-i Fâtiha'daki "Sırâtallezîne en'amte 'aleyhim" âyet-i kerîmesinde buna işâret vardır ki sırât-ı müstakîm ehli, "kendilerine ni'met verilenler" diye vasfedilmişdir. 

Günümüze gelinceye kadar sayısız evliyâullah sayısız keşflere nâil olmuş, bunlara pek çok insan şâhid olmuş, bir kısmı menkıbeler hâlinde anlatılagelmiş, bir kısmı da kitaplara kaydedilmiş ve okunagelmişdir. İnkârına mecâl yokdur.

Hakk'a verdiğin kadar Hakk varlığı olur nasîb
Hakk'da külliyetle mahv ol Hakk'sa kasdın tâlibûn
Kurb-i Hakk burhânıdır keşf ü şühûd ile 'ayân
Bilmeyen ilm-i ledün câhil bilendir âlimûn
Listeye geri dön