9 Ağustos 2017 tarihinde yayınlanmıştır.
NUTK-İ ŞERÎF
ve
ÎZÂHI
Kevser verilir Hakk'dan içdin mi şarâbı sen
Da'vet olunur aşkdan geçdin mi serâbı sen
Kevser, Allah'ın sâdece seçkin kullarına bahşettiği "aşk-ı ilâhî"nin remzdir. Aşk-ı ilâhî, aşk-ı hakîkîdir. Ancak çöldeki serap gibi olan aşk-ı mecâzîden geçebilenler bu makâma erebilir...
Bir levh-i hakîkatsin kudret kalemi nakkâş
Bî-hurûf u lafz yazmış gördün mü kitâbı sen
İnsân, Cenâb-ı Hakk'ın kudret eliyle resmettiği bir hakîkat levhasıdır. İnsân, harfleri ve lafızları olmayan bir ilâhî kitâbdır. Hakk'ın esmâsı ve sıfâtı insândan zuhûr eder...
Esmâyı edip perde uşşâkı verip derde
Senlik sana mâni'dir açdın mı nikâbı sen
Hakk'ın isimleri zâtına perde olmuşdur. Âşıklar, Hakk'a ulaşmak için dâimâ o isimleri zikrederler...İnsanın vücûdu da tıpkı esmâ gibi Hakk'a perdedir. O perdeyi yırtmak yani Hakk'a ulaşmak için benlikden geçmek ve fenâ bulmak gerekir...
İklîm-i vücûdunda mahşer kurulur dâim
Mîzâna çekip hâlin bildin mi hisâbı sen
Âlemde ne varsa insanda onun bir misâli vardır. Mahşerin, mîzânın, hesâbın de misâli insândadır.Mahşerin ahvâli bu âlemde insân üzerinde tecellî etmekdedir...
Varlıkda kalan hüsrân oldu ebedî hicrân
Maden de çıkar yerden seçdin mi türâbı sen
Madenlerin hakîr görülen toprakdan çıkması gibi ilâhî cevherler de basit gibi görünen ve toprakdan yaratılmış olan insândan zuhûr eder. Bunu idrâk edemeyen ebediyyen Hakk'dan uzak ve hüsrândadır...
Vahdet ilinin Sâmî dilden açılır bâbı
Dîdâr için aşkında çekdin mi azâbı sen
Vahdete giden yol, kalbden yani aşkdan geçer. Ancak kalbi aşk ile yanan ve aşkın ızdırabını çekenler Allah'a vuslat bulur...
Kuddise Sırruh