Kibirlinin İki Büyük Alâmeti

30 Ağustos 2023 tarihinde yayınlanmıştır.

Resulullah
Peygamber Efendimiz bir hadîslerinde kibri şöyle tarîf etmişlerdir : "Kibir, hakkı kabûl etmemek ve insanları küçük görmekdir". Kibirlinin iki büyük alâmetidir bunlar. Biri doğruyu, hakkı, hakîkati kabûl etmemek, kendi yanlışında ısrar etmek. Diğeri de kendini büyük görmek, başkalarını hakîr görmek. Bir kimsede kibir olup olmadığı bu iki alâmetden anlaşılır. 

Birkaç misâl verelim. Meselâ hoca kibirliyse, talebesinin sözüne kıymet vermez. Talebe haklı, kendisi haksız da olsa onu dinlemez. "Sen nereden bileceksin" der, onu reddeder. Yine baba kibirliyse, çocuk haklı dahi olsa, "senin yaşın kaç başın kaç" der, onun dediğini kabûl edemez, kibrine yediremez çünkü. Patron ile çalışan, âmir ile memûr, âlim ile câhil, zengin ile fakir arasında da buna benzer hâller hep kibirden kaynaklanır.

İkinciye alâmete de bazı misâller verelim. Meselâ lokantada garson servisi aksatsa yâhud hizmetde bir kusur yapsa, kibirli bir müşteri, hemen celâllenir. Neden? Çünkü kendisini garsondan yüce görür. Bir başka deyişle garsonu hakîr görür. Yine aynı şekilde, patronun işçisini, âmirin memûrunu, hocanın talebesini hakîr görmesi de hep kibirdendir. Kibirlinin başkasını hakîr görme sebebi bazen yaşdır, bazen bilgidir, bazen mevkidir, bazen zenginlikdir. Kibirli insan bunları kendine mâl eder ve kendisinden yaşça, bilgice, makâmca, mevkîce, servetçe daha aşağıda olanları küçük görür.

Bir de tezâhürleri vardır kibrin yani netîceleri. Kibirli insan, küçük gördüğü kimselere haklı haksız kızar, hakâret eder, paylar onları, azarlar, küçük düşürür. Pek çok patronda, zenginde ve idârecide vardır bu hastalık. Yine insanlarla alay etmek, onları hicvetmek de kibrin netîcesidir. Kibrin diğer bir tezâhürü de kusur bulmakdır, ayıplamakdır. Cedelleşmek, münâkaşa etmek de kibirdendir.
Listeye geri dön