30 Ağustos 2023 tarihinde yayınlanmıştır.
Daha önce kibrin iki büyük alâmetini yazmışdık. Neydi onlar? Muhâtabını hakîr görmek ve hakkı kabûl etmemek. Bu ikisi kibrin ana unsurlarıdır, büyük alâmetleridir. Bir de küçük alâmetleri vardır kibrin, bir takım tezâhürleri vardır yani. Şimdi biraz da bunlardan bahsedelim :
- Kolay Darılmak : Efden püfden şeyler için darılan, incir çekirdeğini doldurmayan meseleler yüzünden kırgınlık gösteren kimselerde kibir vardır. Yan bakdı, çamura batdı, eğri oturdu, ağır konuşdu gibi bahanelerle darılan, küsen kimselerdir kibirli insanlar.
- Zor Barışmak : Haklı yâhud haksız, bir sebeble darılmış, küsmüş fakat barışmak istemeyen, bin dereden su getiren, küslüğü devam etdiren insanlarda kibir vardır. Darılmakda haklı dahi olsa altdan alan, küslüğü ortadan kaldırmaya çalışan kimse mütevâzı insandır.
- Azarlamak : En ufak bir hatâ, kusur gördüğünde insanları azarlayan, onları mahcûb eden, küçük düşüren kimsede kibir vardır. Azarladığı kimseden kendini yüksek görmenin tezâhürüdür bu. Aynı hatâyı, kendinden yüksek mevkide biri yapsa, onu azarlayamaz, korkar ondan.
- Hakâret Etmek : Hoşuna gitmeyen bir şey gördüğünde, tasvîb etmediği bir şeyle karşılaşdığında küfür eden, hakâret eden kimsede kibir vardır. "Ahmak herif!", "Dangalağa bak!", "Gerizekâlı!". Bunlar sık sık duyduğumuz hakâretlerdir. Hepsi de kendini karşısındakinden üstün görmenin tezâhürüdür.
- Muhâtab Almamak : Ekseriyâ makam mevki sâhiblerinde ve mal mülk sâhiblerinde görülen bir hâldir. "Ben onu muhâtab almam" der. "O benim muhâtabım değil" der. Bu da kibir alâmetidir.
- Ayıplamak : Muhâtabının ayıbını görmek, görmekle kalmayı o ayıbı dillendirmek, onu hakîr düşürmek, kendini yüceltmekdir. Bu da kibir alâmetidir. İnsan kendisine baksa, ayıpladığı kişinin ayıbından daha fazlası kendisinde vardır. Kibirli, kendi ayıbını görmez, hep başkalarını ayıplar.
- Hürmet Beklemek : Ekseriyâ yaşlılarda, âlimlerde, makâm mevki sâhiblerinde ve zenginlerde görülür. Hürmet ister bunlar, başköşeye oturtulmazlarsa bozulurlar, itibar görmezlerse darılırlar. Elleri öpülsün, kendilerine ayağa kalkılsın, önlerinde eğilinsin isterler. Bu da bir kibir alâmetidir.
- Hizmet Beklemek : Kibirliler hizmet etmezler, iş yapmayı, hizmet etmeyi zül addederler. Meselâ çay mı ikrâm edilecek, küçüğe emrederler, kadına emrederler, hizmetçiye emrederler, kendileri kalkıp bizzat ikrâm etmeyi kibirlerine yediremezler.
- Müşkülpesentlik : Beğenmemek, her şeyde bir kusur bulmak, bu da kibir alâmetlerindendir. Ayıplamanın bir başka çeşididir bu. En iyi yemeği getir önüne koy, şusu şöyle olmuş busu böyle olmamış diye tenkide başlarlar. En güzel eseri ortaya koy, şurası eksik olmuş, burası fazla olmuş diye ayıplarlar. Neden? Her şeyi en iyi onlar bilir, her şeyin en iyisine onlar lâyıkdır, böyle düşünürler.
Daha pek çok tezâhürleri vardır kibrin. Meselâ söz kesmek, eleştiriye tahammülsüzlük, hatâsını kabûl etmeme, baş olma sevdâsı, herkese hükmetme merâkı, dış görünüşüne fazlasıyla özen göstermek, şatafata süse püse düşkünlük, müsriflik, bunlar hep kibir alâmetleridir.