Kim Efsûn Okudu Senin Kulağına?

7 Şubat 2018 tarihinde yayınlanmıştır.

Divan-ı Kebir
NUTK-İ ŞERÎF

Kaşlarını çatmışsın kim efsûn okudu ki senin kulağına? 
Neş'esiz kimselerle düşüp kalkma demedim mi ben sana?

Birisi zehirlerle dolu bir efsûn okur da kulağına
Gönlüne gam dolduran bir hastalık haberi verir sana

O kaşlarını çatmış ekşi suratlıyı gördüğün zaman
Ne diye durup konuşursun hemen kaçsana ondan

Denizin rengini gördün ya artık suyunu tatmaya ne gerek var? 
Tadına bakacak olursan eğer ağzını zehir gibi yapar

Dünyâdaki güzeller tıpkı keklikler gibi
Kaçarlar da bakarsın kötü zanna düşerler

O kokmuş yemekden kurtulmak istiyorsan eğer 
Ferahlatıcı bir ilâç vereyim ben sana gel

A ev sâhibi! Ateşden bir kadeh sun da bana
Beni bir güzel ısıt ırmağını da arıt

Bizi güzel bir hâle koy dönmek istersek eğer bizi tekrar yola koy 
Artık râzı olma hiç zarar görmemize çünkü biz çok zararlara uğradık 

İçmeyi kurduğumuz kadehi sun bize ki onu reddetmeyiz aslâ
Artık intikam zamanı geldi bize yaptıkları görünüyor hâlâ

Göz çanaklarımla sun olsun sana cânım da fedâ tenim de fedâ 
Zâten sen ikinci mahşersin dirilttin bizi yağmurlarınla

Işıklarımı yak anahtarlarımı da ver elime 
Hâlden hâle sokup yürütüp götür beni o cömerd ellerinle

Farsça söylesem adını Araplar başlar yalvarmaya 
Arapça medh etsem seni Farslar başlar ağlamaya

Bugün erkenden boynuma bir zincir taktın 
O ne güzel bir gerdanlık ne hoş bir zincirdir o

Bir zincir taksan köpeğin boynuna pâdişâh olur o bütün arslanlara 
Bir renk versen Zencîye artık o Rûm diyârından bir insan gibi olur

A kadeh sunan sâkî! A katı yürekli dost! Sen niyetin beni iflâs ettirip başımı belâlara sokmak mı? 
Yoksa bağışda bulunuyor diye fazlaca adımı âleme duyurmak mı?

İnsanı Arapça da arıtır Türkçe de eğer senin lutfun olursa
Güçlükden de kolaylıkdan da kurtar beni bir kahve sun da bana

Arap pâdişâhını dün gece rüyâmda gördüm gâlibâ
Uykunun da yeri mi şimdi? Zâten onu uyanıkken de görmekdeyim ya

Mevlânâ Celâleddin Rûmî
Kuddise Sırruh
Listeye geri dön