Kim Nasıl Tevekkül Etmeli?

4 Kasım 2016 tarihinde yayınlanmıştır.

Ehlullah
De ki : "O, Rahmân'dır, işte biz
O'na îmân ettik ve O'na tevekkül ettik"
Sûre-i Mülk, Âyet 29
"Ve tevekkel 'alâllâhi ve kefâ billâhi vekîlâ"
"Allah'a tevekkül et! Vekîl olarak Allah yeter"
Sûre-i Ahzâb, Âyet 3
Daha önce "Tevekkül" ve Tefvîz" hakkında yazdıklarımızın daha iyi anlaşılabilmesini sağlamak için Muzaffer Efendi Hazretlerinin bu hususdaki mühim bir beyânını nakledeceğim...Bir sohbet esnâsında kendisine tevekkül hakkında sorulan bir soru üzerine buyurmuşlardı ki :
"Hasenâtü'l-ebrâr seyyiâtü'l-mukarrebîn"dir...Herkesin bir makâmı vardır...Bunu anlamak, mühim bir işdir, herkes anlayamaz...
Meselâ bir gün Hazret-i Ömer radıyallahu anh, mescide geliyor...Bakıyor ki, bir takım insanlar hiç bir iş yapmadan orada oturuyorlar...Onlara, "Niçin burada oturuyorsunuz, işiniz yok mu sizin?" diye soruyor...Onlar, "Biz Allah'a tevekkül ettik, onun için tarlamıza gitmiyoruz, mescidde oturuyoruz" diye cevap verince Hazret-i Ömer onları kamçı ile mescidden kovalayıp "Gidin, tarlanızı ekin, Allah'a öyle tevekkül edin!" diyor...
Halbuki İbrâhim Edhem Hazretleri, yanına hiçbir yiyecek almadan çöle gidiyor...Bir müddet çölde yolculuk yaptıktan sonra açlıkdan-susuzlukdan ölüm hâline geliyor...O ara karşıdan bir kervân görünüyor...Nefsi ona "Tamam! Şimdi ölmekden kurtuldun işte!" diye seslenince, İbrâhim Edhem Hazretleri, kervandakiler onu görmesin diye hemen yolunu değiştiriyor ve bir çukurun içine uzanıyor...Artık ölüm kaçınılmaz iken, kervandan kaçan bir deve hızla İbrâhim Edhem Haretlerinin bulunduğu yere geliyor...Deveyi yakalmak için arkasından koşan kervancılar İbrâhîm Edhem Hazretlerini görüyor ve ölmek üzere olduğunu anlıyorlar...İbrahim Edhem Hazretleri o halde iken, kendi kendine "Bal ile süd vermezlerse ağzımı açmayacağım" diye ahd ediyor...Kervancılar, İbrâhim Edhem Hazretlerinin ağzını zorla açıp, bal ile süd akıtıyorlar...İşte İbrâhim Edhem bu şekilde tevekkül ediyor... 
Bu ikisi birbirine zıd görünüyor ama aslında zıd değil...İbrâhim Edhem'in tevekkülü öyle olmalı, ötekilerin tevekkülü de Hazret-i Ömer'in dediği gibi tarlayı ekdikden sonra olmalı...Mescidde boş oturarak yaptıkları tevekkül, onların makâmına uygun tevekkül değil...O şekilde tevekkül edeceklerin makâmı İbrâhim Edhem gibilerin makâmıdır...


Bu hususda Efendi Hazretlerinin mühim bir îkâz ve irşâdını "Oranın Allah'ı Ayrı mı?" başlıklı şu yazımızda beyân etmiş idik...

Erzurumlu İbrâhim Hakkı Hazretlerinin tevekkül hakkında pek ârifâne bir nutk-i şerîfi olan meşhûr "Tefvîznâme"sini de bazı açıklamalarla yayınlamışdık...

Listeye geri dön