Kim Uğursuz?

Vaktiyle bir pâdişâh, bir gün ava giderken yolda bir adama rastlar. Adamın suratı pâdişâhın hiç hoşuna gitmez ve bunu uğursuzluk  addederek "Eyvah! Bu suratsız adam yüzünden bugün her işim ters gidecek" deyip adamcağızı hapse attırır. Olacak iş ya, o gün pâdişâhın bütün işleri rast gider, her işi onun istediği gibi olur, av da çok verimli geçer. Dönüşde pâdişâhın aklına sabah uğursuz sayarak hapse attırdığı adam gelir. "Adama haksızlık ettim, gideyim de şunun gönlünü alayım" der. Adamı serbest bırakdırdıkdan sonra bazı ihsânlarda bulunarak helâllik almak ister fakat adam "pâdişâhdan en ufak bir şey istemediğini, hakkını da helâl edeceğini yalnız bir tek soru sormasına izin verilmesini" ister. Pâdişâh sormasına izin verince de şöyle der :

Pâdişâhım! Siz beni gördüğünüzde uğursuz sayarak hapse attırdınız ama işleriniz hiç de ters gitmedi ve son derece güzel bir gün geçirdiniz. Bir de beni düşünün. Ben bu sabah size rastladığım için suçsuz yere hapse atıldım ve bütün günüm aç bî-ilaç bir hücrede korku içinde geçti. Lütfen bana söyleyiniz acabâ uğursuzluk hangimizde?