Kime Kulsun? - Emin Işık

9 Mart 2020 tarihinde yayınlanmıştır.

İman
Ömrünü ilme ve irfâna vakfetmiş, dersleriyle, sohbetleriyle, eserleriyle, bir ömür boyu her tarafa ışık saçmış, yeri doldurulamayacak âlimlerimizden ve mürşidlerimizden Emin Işık Hoca'nın hacmi pek küçük ama kıymeti pek büyük olan bu eserini hepinize harâretle tavsiye ediyorum.

Hani meşhûr bir yazar, arkadaşına uzun bir mektup yazmış da, mektubun sonunda, "Kusuruma bakma, kısa yazacak kadar zamanım yokdu" demiş ya, işte o yazarın dediği gibi gerçekden de kısa yazmak çok zor ve zahmetli bir işdir, büyük ustalık ister. O ustalık da uzun bir zamanda ve büyük gayretlerle kazanılır. İşte bu eserin de kıymeti bundan ileri gelir. Çünkü Emin Hocamız da, vefâtından birkaç sene önce kaleme aldığı bu eserini, âdetâ bütün mahfûzâtını bir dizi imbikden geçirip süzerek yazmışdır.

Bilindiği gibi, İslâm'ın üç boyutu vardır : Îmân, ibâdet ve ahlâk. Bu üçünü bir araya getiren kişiye müslüman denir. Yani Rabbini bilmeyen, O'nu tanımayan, bir müslüman olamayacağı gibi, ibâdetsiz bir müslüman da olmaz. Ahlâkı bozuk bir kimse de ne kadar ibâdet ederse etsin gerçek bir müslüman sayılmaz. Bunların üçü de tek bir esasa dayanır ki o da kullukdur, abdiyyetdir. Öyleyse her müslümanın öncelikle kulluğun ne olduğunu bilmesi gerekir. İslâm'ın özü olması hasebiyle tasavvufun esâsı da abdiyyetdir, kullukdur. "Men arefe nefseh fekad arefe rabbeh/Kendini bilen rabbini bilir" sözü de bu hakîkate işâret eder. 

İşte bu eser, her müslümanın öncelikle öğrenmesi gereken kulluğun hakîkati ve kulluğun gerekleri hakkındadır. 

Son derece akıcı, samîmî, hoş bir uslûbla ve herkesin rahatlıkla anlayabileceği bir dille yazılmış olan bu eser, bütün müslümanlara hitâb etmekle birlikte özellikle modern hayâtın kargaşası içinde yolunu kaybetmiş, karanlıklarda kalmış, kör kuyulara düşmüş, nefsine esîr, kula kul, şehvetine zebûn olmuş insanlara, parlak bir ışık tutmakda ve onlara hürriyet, necât ve felâh yolunu göstermekdedir. 


Ey gönül bîgânesin sen senden oldun bî-haber
Uş yalınız kalasın kârbândan oldun bî-haber
Bu cihânın nakşına çün sen seni kıldın fedâ
'Âlem-i asliyyede Rahmân'dan oldun bî-haber
Dem-be-dem nefsin dîvine bende vü bî-çâresin
Gör sana mihmân olan Sultân'dan oldun bî-haber
Listeye geri dön