Kîni Çıkar Kalbinden

4 Eylül 2023 tarihinde yayınlanmıştır.

Vahdet

Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki :

"Ey insanoğlu, biz sizi bir kadınla bir erkeğin izdivâcından halk eyledik. Millet millet, şube şube, kabîle kabîle halk etdik, ayırdık. Ama içinizde hiç bir kimsenin bir kimseye fâikiyyeti yokdur. Ancak tevhîd ve takvâ". İlle takvâ, Hakk korkusu. Evvelâ tevhîd. Tevhîd, bir ağaçdır ki, kökleri yedi kat yerin altına gitmiş ve gövdesi semâya ulaşmış, dalları yedi kat semânın fevkine geçmişdir. Bu, "Lâilâheillallah"ın misâlidir. Onun için bütün mü'minler, renk, ırk, şu, bu, hiç bir fâikiyyeti yokdur, ancak takvâ iledir. Ve bütün mü'minler kardeşdirler. Sakatı, sağlamı, fakîri, zengini, hastası, sıhhatlisi, renklisi, renksizi. 

Cenâb-ı Hakk gene âyet-i kerîmenin alt tarafında, "اِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ اِخْوَةٌ inneme'l-mü'minîne ihvetün, bütün mü'minler ihve, kardeşdirler". Nereden? Üç yoldan kardeşdirler. Birisi, Âdem'in çocuklarıdır. Hepsi Âdem Peygamber'in sulbünden gelmişdir. İkincisi, manevî olarak babamız Muhammed Mustafâ'dır. Çünkü yol iki türlüdür. Bir döl evlâdı vardır, bir yol evlâdı vardır. Döl evlâdı, zürriyyetinden gelen. Yol evlâdı, senin yolundan yürüyen, senin izinden gidendir. Ümmet-i Muhammed'in kâffesi Âl-i Muhammed'dendir ve Evlâd-ı Muhammed'dendir. Neden? Mâdem ki Resûlulllah'ın çizdiği yoldan, Peygamber'in getirmiş olduğu şerîat-ı garra-i Ahmediyyeden yürümekdedir, O'nun yolundan gitdiği için Âl-i Muhammed'den sayılırlar. Bir de Âl-i Muhammed var ki, Peygamberimizin bi-zâtîhî sulb-i pâkinden gelmiş, onlar bizim hidâyet yıldızlarımız, imâmımız mevkiindedir. Şerefin ondan. Üçüncüsü, dîn kardeşliği, dînde kardeşiz.

Kusurlar bırakılacak. Kînler atılacak. Senlik benlik bırakılacak. Kâfirin, zındığın, melûnun peşine düşülmeyecek. Allah yolu apâşikâr, nûrlu yol, Hazret-i Muhammed'in çizdiği yol duruyor burada şimdi. Sen onu bırakıp İblis'e tâbi olmayacaksın. Ve birleşeceksin. Kîni kaldıracaksın içinden, kîn. Hangi kalbde kîn varsa, o kalbde dîn yokdur. Bir kalbde kîn olursa orada din olmaz. Onun için tavuk kaçdı, horoz uçdu, bilmem ne filan, böyle şey için ibâdullahın birbirini kırmaları, iblislerin peşlerine düşmeleri hiç doğru değildir. Allah yolu apâşikârdır. 

Gel, felâket günleri çatmadan, bu yoldan dön sen gerisin geriye. Hak yola gel, Hazret-i Muhammed'in çizdiği yola. Felâket günleri yaklaşdı. Böyle devâm ederse, sen nâdim olacaksın. Çünkü mü'minlere gelen beliyye, beliyye sûretinde iltifât-ı ilâhîdir. Bak tekrar ediyorum, söylediğim sözü düşün tefekkür eyle. Mü'minlere gelen beliyye, musîbet, musîbet sûretinde mükâfât-ı ilâhîdir. Ama kâfire gelen musîbet, zâlime gelen musîbet musîbet-i azîmedir. Şeytan'a hizmet edenler, siz bu tarafa doğru gelin. Gelmezseniz o yolda siz sonra çok pişmân olacaksınız. Ve ellerinizi ısıracaksınız, saçlarınızı, sakallarınızı yolacaksınız.

Bilmiş olunuz ki mü'minler kardeşinizdir. Kardeş kardeşin kanını dökmesin. Kardeş kardeşe bağrını açsın. Kardeş kardeşi kucaklasın. Düşman hazır beklemekde. Ve düşmanın katiyyen ve kâtıbeten merhameti yokdur. O Alevîymiş, bu Sünnîymiş, bu Şâfîîymiş, bu Mâlikîymiş, bu Şîâymış, böyle bir şeyi katiyyen düşünmez. En büyük kabahatin islâm olmandır, Muhammedî olmandır. Bu îmânın senin başını yemeğe kâfî gelir, hiç merâk etme. Aramaz yani Sünnî, Şâfiî, Hanefî, Mâlikî, Şîa, Mutezile, Zeydî meydî filan hiç aramaz. Belki bir tarafı imhâ etmek için bir tarafı kullanır, ondan sonra, onun işini bitirdikden sonra, tahâret bezi gibi onu da bir çuvalın içerisine, fırına atar yakar.

Onun için tevhîd nûru mü'minlerin kalblerini münevverleştirmiş, hak ve hakîkati onlara göstermişdir. "Lâilâheillallah" Allah'ın kılıcıdır, Allah'ın burağıdır, Allah'ın nûrudur. "Lâilâheillallah" kılıcı, kâfirlerin başına iner, nefs-i emmârenin kafasına iner. Gel sen tevhîd ile bağrını, kalbini, zâhirini, bâtınını nûrlandır ve mü'min kardeşine bağrını aç. Kîni terket. Kîn yerine sevgiyi koy. Mü'min kardeşine gadablanacağına hilmiyyeti yerleştir, daha hayırlıdır. Mâl, câh için kavga gürültü ediyorsun, bunun yerine de Allah ve Muhammed'in sevgisini koyarsan sana kâfî gelecek ki sen Muhammedîsin. Sen en yüce makâmâtı ihrâz etdin. Cennet senin için hazırlandı ve süslendi. Allah cemâlini sana hazırladı. Nereye bakarsan Hakk'ın cemâline dönüyorsun ama farkında değilsin. Senin için bunlar hepsi, Ümmet-i Muhammed için. 

Allah indinde de en mukaddes olan kişiler, müttakîlerdir. Kimsenin kimseye hiç bir fazîleti olamaz, kim ki Allah indinde müttakîdir, Allah'dan korkar, o kimse yücedir.

www.muzafferozak.com

Listeye geri dön