Kısalan Yol

Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri 1967 senesindeki hacc seferinde önce Kudüs'e ve Bağdad'a uğramışlar, oralarda pek çok ziyâretler yapmışlar. Bağdad'a vardıklarında, Yatsı ezânı okunmakdaymış. Bin kilometrelik bir yolculuk yapdıkları için gâyet yorgun olmalarına rağmen, hiç dinlenmeden, Hazret-i Abdülkâdir'in mescidine gitmeye, Yatsı'yı orada kılmaya niyet etmişler. "Haydi abdesti olanlar benimle gelsin, abdesti olmayanlar abdest alıp arkamızdan yetişsin" demişler ve Sultân'ın Türbe-i Şerîfine doğru yürümeye başlamışlar. Hazret-i Abdülkâdir'in mescidine vardıklarında daha Yatsı'nın sünneti kılınıyormuş. Yatsı Namazını cemaatle kıldıkdan sonra, Hazret'in türbesini de ziyâret etmişler ve otele dönmek üzere yola koyulmuşlar. Fakat git git yol bitmiyor bir türlü. Geldikleri yoldan döndükleri hâlde, giderken birkaç dakika süren yol, dönerken bir saatden fazla sürmüş. Sonra bakmışlar hakîkaten de kaldıkları otelle Hazret'in mescidinin arası yürüyerek en az bir saatlik mesâfeymiş.

İşte buna tayy-i mekân diyorlar. Yerin dürülmesi, mesâfenin kısalması manâsına geliyor bu. Allah sevdiği kullarına böyle ihsânlarda bulunuyor, dilerse bir saatlik mesâfeyi birkaç dakîkada yâhud çok dsaha uzun mesâfeleri bir ânda kat ettiriyor. Hattâ dilerse, bir ânda yedi kat semâyı, arşı ve kürsîyi cevelân ettiriyor. Mi'râc'da Efendimiz aleyhisselâma vâki olduğu gibi.