Kisbî İlimden Vehbî İlme Giden Yol

7 Temmuz 2021 tarihinde yayınlanmıştır.

İlim

Seyyidü't-Tâife Cüneyd-i Bağdâdî Hazretleri buyuruyorlar ki :

Bir kimse, dîn ilmini hakkıyla kisb eder, öğrenirse, o ilmin îcâblarını yerine getirmek üzere kendisini ibâdet ve tâata vakfeder. O zaman beşerî isteklerle kisbî ilmin gerekleri arasında bir ihtilaf meydana gelir. Bu ihtilaf, ona huzûr ile ibâdete devâm ederek Hakk'a dönmenin ilmini öğretir. Bu takdirde kendisinde mahviyyet, iftikâr, zillet ve kıllet meydana agelir. Böylece Allah'a döner ve vehbî ilmin ağırlığını taşıyabilmek için Allah'dan yardım ister. Bu mertebede o kimse, vehbi ilmin gereklerini yerine getirmeğe muktedir olur. Bunu rûhunun nefsine hâkimiyyeti sâyesinde yapar. Bu durumda birinci nevi ilmi unutur, ikinciye tâbî olur. İki ilim kendisinde birleşdiğinde ikincinin varlığında birincinin yok oluşunu idrâk eder. Böylece belânın hakîkatini kavrar ve kendisinde henüz beşerî sıfatlar bulunduğunu ve kendi mâhiyetinin bunlar içinde gizli kaldığını murâkabe yoluyla idrâk eder. Bu da kendisine acı gelir, ızdırab verir. Bütün bunlar tevhîdin hakîkatine giderken meydana gelir. Sonra belânın şiddeti ve mikdârı azalır. Bu mertebede onun nefsânî sıfatları, saflaşan, mücerred sıfatlarının hükmü altına girer. Hevâ gider. O vakti o, hâdiselerin meydana gelişindeki ve eşyânın değişimindeki Hakk'a olan işâreti anlar. Böylece vâsıtasız olarak Hakk'a yükselebilir.
Cihân ü cism ü cân yolunda kurbân
Tek eyle 'ıyd-i vaslın câna ihsân
Cemâlin şem'ine karşı dil ü cân
İder pervâne-veş vârını sûzân

Listeye geri dön