Kisrâ'nın Rüyâsı
19 Temmuz 2024 tarihinde yayınlanmıştır.
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri bir Regâib kandilinde buyurdular ki :
Melekler Peygamberimizin zuhûrunu haber alınca, müjde ve bayram yapıyorlar. Meleklerin rağbet etdiği gece bu gece. Habîb-i Hudâ Efendimizin zuhûrunun müjdesi. Onun için birinci ayda Hazret-i Âdem, ikinci ayda Hazret-i Nûh, üçüncü ayda Hazret-i İbrâhim, dördüncü ayda Hazret-i Yakûb, beşinci ayda Süleyman, altıncı ayda Hazret-i Dâvûd, yedinci ayda Hazret-i Mûsâ, sekizinci ayda Hazret-i Îsâ, dokuzuncu ayda Hazret-i Peygamber kendisi geldi. Böyle müjdeci olarak geldiler. Hepsi gelip Hazret-i Âmine'nin karnını gösterdiler, işâret ediler, manâda, âlem-i manâda. Sordu, "Ben İbrâhim Peygamberim, Hazret-i Muhammed'e hâmilesin" dedi meselâ. Tebşîrât yapdılar.
Sonra Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellemin beşâretini yalnız bunlar vermiyor ki, Îsâ Peygamber veriyor, İncil'de var. Sonra, râhip Bahîrâ veriyor, söylüyor. Ayrıyeten birisi daha var, kâhin, kemiği yok onun hiç. Satıh. Müdhiş bir kâhin. Haber veriyor Satıh. İran şâhı rüyâ görüyor, rüyâsında Arap atları Dicle'yi geçmişler, İran toprağına geçiyorlar filan. Sarayının on dört burcu yıkılıyor. Satıh'a geliyorlar, bunu soruyorlar. Son nefesinde buluyorlar Satıh'ı. Satıh diyor ki, "On dört hükümdar gelecek sülâlesinden, sonra Sâsânî hânedânına nihâyet verilecek" diyor. "Arap atlarının İran'a geçmesi de Araplar İran'ı fethedecekler" diyor. "Hazret-i Muhammed dünyaya gelmişdir, Sâve gölünün batması buna alâmetdir. Bin senelik mecûsî âteşinin sönmesinin sebebi de budur" diyor, son nefesini verip ölüyor. Son sözü bu. Ölüm hâlinde buluyorlar.
Sonra, şah ferahlanıyor. "On dört pâdişaha kadar kaç sene geçer" diyor. Halbuki kısa bir müddet içinde geçiyor bunlar. Böyle altı ayda bir, üç ayda bir geçiyor pâdişahlar, yetmiş senede tamam oluyor onların hânedânı.