4 Temmuz 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
Bir yerden kitap aldım. O hânenin sâhibi olan Hanımefendi, "Bunlar iki yetîmin malıdır. Babaları hiç para bırakmadı" dedi. Ben, o yetîmlere acıyarak kitapları çok cüzî bir kâr edecek şekilde aldım. Kitapları arabaya yüklerken, kitapların arasından bir zarf düşdü, zarfı açıp bakdım, içerisinde on bin lira vardı. Ben kitapların hepsini üç bin liraya almışdım. On bin lira o gün için çok yüklü bir paraydı. Sonra kitapları aldığım eve döndüm ve "Hanımefendi, sizden aldığım kitapların arasından böyle bir zarf çıkdı, lütfen buyurun, bu para size âît, Allah yetîmlere yardım etti" dedim ve para dolu zarfı uzattım. Kadıncağız bana teşekkür etti, ben de kitapları dükkânıma getirdim. Biraz sonra telefon ettiler ve "Kitapları satma, dursun orada" dediler. "Niçin?" diye sordum, "Geri alacağız" dediler. "Peki" dedim, geldiler, benim üç bin liramı verdiler ve kitapları alıp götürdüler.
Oğlum! Bir gün gelecek sen bu çarşının reisi olacaksın. Sana bazı tavsiyelerim olacak, eğer bunları tutarsan muvaffak olursun, tutmazsan burada barınamazsın. Bu çarşıya âlim gelir, câhil gelir, zâlim gelir, akıllı gelir, deli gelir, evliyâ gelir, kötü insanlar da gelir. Sen herkese hüsn-i muamale et, hiç bir fakîri kapından boş çevirme, kimseye ters muamele yapma.www.muzafferozak.com